Mesajı Okuyun
Old 10-03-2012, 18:20   #17
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.kadirpolat
Arkadaşlar, dün bahsettiğim gibi HMK seminerine katılan hocalara seminer başlamadan önce buradaki tartışma konusunu yönelttim.

Bu konuya yönelik soru onlarıda oldukça bıktırmış ki, her yerde aynı sorularla karşılaştıklarını söylediler.

Cevaplarında, hocalar arasında da farklı görüşler var.

Belirsiz alacak davasıdır diyen hoca, bir takım gerekçelerinden sonra arkasından şu lafı ekledi; "Kanun koyucu da senin gibi (yani benim dediğim gibi belirli alacak olarak) düşünüyor ve kıdem ve ihbar türü tazminatların belirli alacak davasına tabi olacağını kabul ediyor. Duyduğuma göre Yagıtay da söz konusu davaları belirli alacak olarak kabul ediyor; ancak elimizde olan bir karar örneği yok.Bekleyeceğiz.Şuan bişey demek için erken" dedi.

Diğer bir hoca da, belirli alacak davası olarak kabul edilmeli, zira alacak kaleminde sorun yok, sadece davanın haklılığı ve haksızlığı noktasında sorun var dedi.

Yani eğer bu tür davalara belirli alacak olarak kabul edilirse, bundan önce açılmış işçi alacaklarına yönelik kısmi talepler dışındaki talepler (fazla kısım) hukuki yarar olmadığından dolayı red edilecek.

Benim birkaç davam var. Davalı olduğum. Islah hallerinde bu gerekçeleri sunacağım.

Bu konuda Yargıtay bir karar vermez ise, muhtemelen hakimler eski usulden davaların ıslahını kabul edeceklerdir. Ancak kararları doğru mu olacak yoksa yanlış mı olacak, son incelemeden sonra belli olacak.

Meslektaşım, hoca diye nitelediğiniz kişilerin kim olduklarını bilemiyorum. Ancak öğretide mutlaka çeşitli tartışmalar olacak, bu tartışmalar Yargıtay'ın kararlarından sonra da yapılmaya devam edecektir. Ben doğruyum demiyorum ancak kıdem ve ihbar tazminatı talepli davalar kesinlikle belirli alacak davasıdır diyen kişi benim için hoca (hocadan kastım Prof.'dur) değil, öğretim üyesi, akademisyen ya da öğretmen dahi değildir.

Sadece hakkın tartışmalı olması değil, ücret ve kıdem süresinin tartışmalı olması, hesap raporu alınması gerekliliği, dava konusu alacak miktarının yargılama sırasında ortaya konulacak başka bir olgunun varlığına bağlı olması, çalışmanın İş Kanunu, Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu ya da Borçlar kanunu kapsamında kalıp kalmadığı veya takdiri ve yasal indirimlerin yargılama sırasında veya hüküm anında hakim tarafından ortaya konulacağı gerçekleri karşısında bu davaların belirsiz alacak olduğu tartışmadan uzaktır. Kolaylıklar, saygılar.