Mesajı Okuyun
Old 09-03-2012, 20:24   #8
cikan

 
Varsayılan

Alıntı:
7. Hukuk Dairesi 2008/293 E, 2008/3463 K.

"Özet"

Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacı tarafından yapıldığının ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Kural olarak, taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyeti arzın mukadderatına tabidir. Muhdesatlar taşınmaz malikinin veya birden fazla malik varsa tüm maliklerin ortak malı sayılır. Muhdesatların taşınmazın arzından ayrı mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceğinden muhdesatların mülkiyetinin tespiti istenemez. Ortaklığın giderilmesi davalarında, taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisi tarafından meydana getirildiğini iddia eden ortağa bu konuda dava açması için 10 günlük kesin süre verilmesi gerekir. Süresi içinde dava açılmışsa bu davanın sonucunun beklenmesi gerekir. Öte yandan 3402 sk uyarınca, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere karşı dava açılamaz. Açıklanan nedenlerle bu nevi davalarda, hak düşürücü süre ve hukuki yarar yönünden ayrıntılı araştırma yapılmalıdır. Davanın 3402 sk'nın 12. Maddesi kapsamında hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı belirlenmelidir.

Sanırım size bu şekilde bir kesin süre verilmiş. Yargıtay'ın birçok içtihadında kesin süre geçtikten sonra ve fakat gelecek duruşma yapılmadan önce kesin süre ile istenilen hususların yerine getirilmesi durumunda yargıtay, kesin süre amacına ulaştığından dolayı işlemlere devam edilerek davanın kesin süre nedeniyle reddedilmemesi gerektiğini belirtiyor. Örnek:

Alıntı:
14. Hukuk Dairesi 2008/1918 E, 2008/3035 K.
Yargılamalar sırasında dava dilekçesi davalıya tebliğ edilememiş ; en son davalının nüfus müdürlüğüne bildirdiği adresine tebligat yapılmasına karar verilerek 19.4.2007 tarihli oturumda tebligat giderini yatırması için davacı vekiline 10 günlük süre verilmiş, tebligat gideri 10 günlük süreden sonra 8.5.2007 tarihinde verildiğinden dava kesin mehil nedeniyle reddedilmiştir.

Az yukarıda da açıklandığı gibi kesin sürenin amacı davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek amacıyla getirilmiş olup, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı ve davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Davacıya tebligat giderini yatırması için 10 günlük kesin mehil verilmesi ve bu süreden sonra giderin yatırıldığından söz edilerek davanın reddi yasanın amacına uygun olmadığından karar bozulmalıdır.

Bu şekilde birçok içtihatla karşılaştım. Dolayısıyla siz kesin süre ile istenilen davayı açın ve dosyaya bu gibi içtihatları sunun. Davaya devam edilecektir diye düşünüyorum.