Borçlu veya vekilinin talebinde haksız olduğunu düşünüyorum..

Ortada tebliğ hususunda bir usulsüzlük vardır. hem yetki hem borca itiraz edildiğinde şayet alacaklı yetki itirazını kabul ediyorsa, icra takibi yetkili icra dairesine gönderilecek ve o icra dairesinden tekrar tebligat gönderilmesi gerekecektir.

Alacaklının tebligat göndermeden doğrudan itirazın iptalini talep etmesi, itirazın iptali davasının devamı süresinde borçlu/davalı vekili tarafından ileri sürülmeli ve ortada geçerli bir itiraz söz konusu olmadığından bu nedenle itirazın iptali talep edilemeyeceğinden davanın reddi gerekecek idi. (Hatta mahkemenin dava şartı yokluğundan doğrudan davanın reddine karar verebileceği bile düşünülebilir)

Ancak borçlunun ve ya vekilinin böyle bir talebi olmamış duruşmalara katılmamış ve bu husus dile getirilmemiş. Karar kesinleşmiştir. Kesinleşmiş bir mahkeme hükmüne karşı icra mahkemesinin yapabileceği bir şey yoktur. Ancak ilamın usulüne uygun ve doğru bir şekilde icraya konulup konulmadığını inceler. Dolayısıyla borçlunun söz konusu itirazının kararı etkileyeceğini düşünmüyorum...saygılarımla