Mesajı Okuyun
Old 28-02-2012, 14:05   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Görevli Mahkeme Aliye Hukuk Mahkemesidir.

5187 sy Basın Kanunun 13. maddesi ;

Hukuki sorumluluk

MADDE 13.- Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Bu hüküm, süreli veya süreli olmayan yayınlarda yayın sahibi, marka veya lisans sahibi, kiralayan, işleten veya herhangi bir sıfatla yayımlayan, yayımcı gibi hareket eden gerçek veya tüzel kişiler hakkında da uygulanır. Tüzel kişi şirketse, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde en üst yönetici, şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Zararı doğuran fiilin işlenmesinden sonra yayının her ne surette olursa olsun devredilmesi, başka bir yayınla birleştirilmesi veya sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir surette değişmesi halinde, yayını devir alan, birleşen ve her ne surette olursa olsun yayın sahibi gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ve anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde üst yönetici, bu fiil nedeniyle hükmedilecek tazminattan birinci ve ikinci fıkrada sayılanlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Zamanaşımı Süresi 1 yıldır diye biliyorum..

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/4564
Karar: 2009/295
Karar Tarihi: 12.01.2009


MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - BASIN YOLU İLE HAKARET - YAYIN TARİHLERİNDEN İTİBAREN BİR YILLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DOLDUĞU - ZAMANAŞIMI DEFİ - CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİ UYGULANMAK SURETİYLE DAVANIN KISMEN KABULÜNÜN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Davaya konu yayınlar; 30.11.2004 ve 01.12.2004 tarihli olup dava 05.04.2006 tarihinde açıldığına göre; yayın tarihlerinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı H.......Anonim Şirketi yönünden süresinde yapılan zamanaşımı defi dikkate alınarak 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekir.

(818 S. K. m. 49, 60)

Davacı Erol vekili Avukat Z.K. tarafından, davalı H........A.Ş. ve diğerleri aleyhine 05.04.2006 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın Ufuk yönünden atiye terkine, diğer davalılara yönelik davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.10.2007 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar H.........A.Ş., Tarık ve Abdullah vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Abdullah, Tarık'ın temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davalı H..........Anonim Şirketi'nin temyiz itirazına gelince; dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davalı Ufuk yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar Abdullah, Tarık ve H.......Anonim Şirketi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Tarık, Abdullah ve H.....Anonim Şirketi tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamından; davalı H........Anonim Şirketi'nin, davaya konu haberin yayınlandığı <H...........com.tr> internet sitesinin sahibi olduğu anlaşılmaktadır Zarar doğuran eylem Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenen basın yolu ile hakaret suçunu oluşturmaktadır. Borçlar Kanunu'nun 60/2. maddesinde; <zarar ve ziyan davası ceza kanunları mucibince daha uzun zamanaşımına tabi olan eylemden kaynaklanmış ise ceza zamanaşımının uygulanacağı> kuralı vardır. Ne var ki davalı tüzel kişiliğe sahip olup anılan suç nedeniyle hakkında ceza zamanaşımı uygulanamaz. Davaya konu yayınlar; 30.11.2004 ve 01.12.2004 tarihli olup dava 05.04.2006 tarihinde açıldığına göre; yayın tarihlerinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı H.......Anonim Şirketi yönünden süresinde yapılan zamanaşımı defi dikkate alınarak 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken ceza zamanaşımı süresi uygulanmak suretiyle kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenler davalı H.........Anonim Şirketi yararına BOZULMASINA, davalılar Abdullah ve Tarık'ın temyiz itirazlarının ise 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan H........A.Ş.'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilisine 12.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı