Mesajı Okuyun
Old 27-02-2012, 17:48   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol Gösterecek Karar-1

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/7850
K. 2005/4115
T. 19.4.2005
• MANEVİ TAZMİNAT ( Cürümden Zarar Gören Kişinin Ceza Davasından Vazgeçmesi Sırasında Kişisel Haklarını Saklı Tuttuğunu Beyan Etmemesi Halinde Hukuk Mahkemesinde De Tazminat İsteme Olanağının Kalmadığı )
• CEZA DAVASINDAN VAZGEÇME ( Kişisel Haklarını Saklı Tuttuğunu Beyan Etmemesi Halinde Hukuk Mahkemesinde De Manevi Tazminat İsteme Olanağının Kalmadığı )
• KİŞİSEL HAKLARIN SAKLI TUTULMASI ( Cürümden Zarar Gören Kişinin Ceza Davasından Vazgeçmesi Sırasında - Manevi Tazminat İsteme Olanağının Kalmadığı )
765/m. 111
ÖZET : Dava, kişilik haklarına saldın nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Cürümden zarar gören kişinin ceza davasından vazgeçmesi sırasında, kişisel haklarını saklı tuttuğunu beyan etmemesi halinde, hukuk mahkemesinde de tazminat isteme olanağı kalmaz. Şu durumda, mahkemece olayla ilgili ceza dosyası getirtilip düşme sebebi, davacının şahsi hakkını saklı tutup tutmadığı ve düşme tarihi üzerinde durulup tazminat dava tarihi de gözetilerek öncelikle davacının bu davasının TCK'nın belirtilen 111. maddesi karşısında dinlenip dinlenmeyeceği tartışılmalı, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

DAVA : Davacı A. O. tarafından, davalı S. C. aleyhine 04.12.2000 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle 3.000.000.000 TL. manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne. 2.000.000.000 TL. manevi tazminatın tahsiline dair verilen 23.3.2004 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19.4.2005 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil S. C. ve vekili Avukat E. E. E. ile karşı taraftan davacı asil A. O. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, kişilik haklarına saldın nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş. karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar aynı binada oturmaktadırlar. Davacı, davalının apartman sakinleri arasında "Davacının bundan kırk sene evvel eski eşini sahte belge tanzim ederek boşadığı" şeklinde gereksiz ve asılsız dedikoduyu yayarak davacıyı karalama kampanyası başlattığı ve en son yapılan apartman toplantısında da tekrarladığını belirterek bu durumun kişilik haklarına saldın oluşturduğundan bahisle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı cevabında, iddia edildiği bir şekilde dedikodu yaymadığını ve davanın nedeninin davalının eşinin apartman deneticisi olarak eski yönetici davacı hakkında olumsuz rapor düzenlemesi nedeniyle oluşan husumet olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Dosya kapsamına göre dava konusu olayla ilgili davacı tarafından Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesine 2000/1667 esas sayılı açılan bir şahsi dava söz konusudur. Mahkemece anılan ceza davasının takip edilmediğinden düştüğü gerekçesiyle getirtilip incelenmemiştir. Oysa hakaret nedeniyle açılan ceza davalarının takibi şikayete tabi olup, ayrıca şahsi davalarda da takip etmeme CMUK. Hükümleri uyarınca vazgeçme sonucunu doğurmaktadır.

TCK'nın 111. maddesinde "Hukuku amme davasının düşmesi, cürümden zarar gören şahsın davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı şahsi hakkını ayrıca muhafaza eylememiş ise hukuk mahkemesinde dahi dava edemez" hükmü bulunmaktadır. Şu durumda, mahkemece olayla ilgili ceza dosyası getirtilip düşme sebebi, davacının şahsi hakkını saklı tutup tutmadığı ve düşme tarihi üzerinde durulup tazminat dava tarihi de gözetilerek öncelikle davacının bu davasının TCK'nın belirtilen 111. maddesi karşısında dinlenip dinlenmeyeceği tartışılmalı, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

Anılan yön gözetilmeden eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 400,00 YTL. duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harem istek halinde geri verilmesine 19.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.