Sayın Aziz Kurtuluş,
Sorunuzu hukuk usulü açısından yanıtlamaya çalışayım;
|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
Adalet herkese hakkı olanı veriyor, ancak mehil konusunda bir sınırlama olması gerektiğine inanıyorum. Üst üste 5 mehil verilen davacı taraf, istenen belgeleri sunamıyor ise (yine soru gibi görünsede), ne yapılmalıdır, hukukta bunun bir sınırı, tahammül noktası varmıdır |
|
|
|
|
|
Evet, hukukta bunun bir sınırı vardır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Onbirinci Fasıl,Birinci Kısımda, "Müddetler" düzenlenmiştir. Buna göre HUMK m.163'te;
|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
Madde 163 - Kanunun tayin ettiği müddetler katidir. Bu müddetlerde yapılması lazım olan muamele yapılmazsa o hak sakıt olur. Hakim tayin ettiği müddetin kati olduğuna da karar verebilir. Aksi takdirde tayin olunan müddeti geçirmiş olan taraf yenisini istiyebilir. Bu suretle verilecek müddet katidir. Bir
daha verilemez. |
|
|
|
|
|
Bu madde dahilinde şunu belirtelim;
Kanunun tayin ettiği süreler kural olarak zaten kesindir.(Örneğin temyiz süresi,cevap süresi)
Hakimin tayin ettiği sürelere gelince; hakim sürenin kesin olduğunu açıkça belirtmemişse, bu süreyi geçiren taraf yeniden süre verilmesini talep edebilir. Bu talep üzerine verilen ikinci süre, kesin olduğu bildirilmemiş olsa dahi KESİNDİR; yeniden süre verilemez. Ancak uygulamada her zaman bu şekilde olmamaktadır.Sanırım sizin serzenişiniz de bu yönde.
Bu düzenleme dahilinde ayrıca belirtmek gerekir ki,-Yargıtay'ın da yerleşik içtihatlarına göre- kesin süre verilen durumlarda hakim tarafından, tarafa, kesin süreye ilişkin ihtarat yapılması gerekmektedir.Aksi takdirde kesin mehil, sonuçlarını doğurmaz.
Bu konuda gidebileceğiniz en kolay yol belki de, yukarıdaki maddeden hareketle hakime/mahkemeye durumu hatırlatmak olabilir. Çünkü çoğu zaman iş yoğunluğundan dolayı,hakim/hakimler tarafından, o dosyada ilgili konu ile ilgili kaç kere mehil verildiği takip edilemeyebilir,gözden kaçabilir.
Saygılarımla.