Mesajı Okuyun
Old 16-01-2007, 17:09   #5
Av.Duran Küçüköner

 
Varsayılan

HD 10, E: 1991/3846, K: 1991/6199, Tarih: 13.06.1991
[*]SİGORTALILIĞIN BAŞLANGICI

Sigortalının Türkiye’de sigortalı çalışması bulunmadığı, tahsiste sadece askerlik borçlanması ile yurtdışı hizmet borçlanmasıyla yetinilmesi gereken hallerde, sigortalılık süresinin ne yolda belirleneceğine ilişkin 3201 sayılı Kanun madde 5 ile 506 sayılı Kanunun değişik m. 60/F-3’deki istisnai hükümler sigortalılık süresinin m. 108’deki biçimde belirlenmesine engeldir.

3201 sayılı Kanun m. 5/son fıkra uyarınca, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir. Yine, 506 sayılı Kanun m. 60/F-3 gereğince de bu kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırma durumunda, sigortalılığın başlangıç tarihi borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.

(506 s. SSK. m. 60/F-3) (3201 s. YDBTVYDGSSGBDHK. m. 5/son)

Davacı, Kurum kararının iptaliyle 1.1.1989 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Davacının, 30.8.1966-21.1.1984 tarihleri arasında Federal Almanya’da çalıştığı ve 6262 gün prim ödediği ve bu çalışmaları 3201 sayılı Yasa uyarınca yöntemince borçlandığı ve 3279 sayılı Kanunla değişik (506 sayılı K. m. 60/F-4-2. cümle) gereğince de, 27.9.1962-28.10.1964 tarihleri arasındaki askerlik hizmetini borçlanarak primlerini ödediği, 31.10.1989 tarihinde Kuruma başvurarak yaşlılık aylığı bağlanmasını istediği, Kurum’un, isteği, sigortalılık süresine ilişkin koşulun gerçekleşmediği savıyla reddetmesi üzerine, davacının işbu dava ile, Kurum işleminin iptalini ve aylık bağlanmasını talep ettiği konularında taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.

Uyuşmazlık, 506 sayılı Kanun m. 60/A-c’deki sigortalılık süresine ilişkin koşulun oluşup oluşmadığı konusundadır.

Gerçekten, davacı 55 yaşını doldurmadığından, anılan madde kapsamına girmekte ve bu nedenle "..25 yıldan beri sigortalı bulunma.." koşulu davada önem kazanmaktadır. Prim ödeme gün sayısına ilişkin koşul ise oluşmuştur.

Davacının 25 yıldan beri sigortalı bulunup bulunmadığının saptanması işleminin, sigortalılık süresinin saptanması anlamına geldiği kuşkusuzdur.

Sigortalılık süresinin ne şekilde saptanacağı konusu, 506 sayılı K. m. 108’de düzenlenmiştir. Ayrık bir hüküm bulunmadıkça, sigortalılık süresinin anılan maddeye göre belirlenmesi gerekir. Bu maddeye göre "..sigortalılık süresinin başlangıcı," ..yaşlılık sigortasının.. uygulanmasında sigortalılık süresinin başlangıcı bu Kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir".

Tahsis işlerinde nazara alınan sigortalılık süresi ise, sürenin yukarda açıklanan başlangıç tarihi ile, sigortalının, tahsis yapılması için istekte bulunduğu tarih arasında geçen zaman kesitinden ibaret olacaktır.

Ne var ki, sigortalının Türkiye’de sigortalı çalışması bulunmadığı ve bu olayda olduğu gibi, tahsiste sadece askerlik borçlanması ile yurtdışı hizmet borçlanmasıyla yetinilmesi gereken hallerde, sigortalılık süresinin ne yolda belirleneceği konularında, 3201 sayılı Kanun m. 5 ile 506 sayılı Kanunun değişik m. 60/F-3’de istisnai hükümler vardır. Bu hükümler, sigortalılık süresinin m. 108’deki şekilde belirlenmesine engeldir. 3201 sayılı Kanun m. 5/son fıkra hükmüne göre "..Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.." Bu hüküm uygulandığında, borcun tamamen ödendiği tarih olan 4.7.1989 gününden, borçlanılan 17 yıl, 22 gün geriye gidildiğinde, 12.2.1972 tarihine ulaşılmaktadır. Borçlanılan askerlik dönemi bu tarihten önceye rastladığından, 506 sayılı K. m. 60/F-3’deki "..Bu kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde sigortalılığın başlangıç tarihi borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür "hükmü gereğince, 2 yıl 1 ay, 1 gün askerlik süresi kadar geriye gidildiğinde, sigortalılık başlangıcı 11.1.1970 olarak belirlenecektir. 3201 sayılı Kanunun, 506 sayılı Kanunun ek ve tadillerden olduğu Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerinden olmakla, fıkradaki bu kanun sözcüğünün 3201 sayılı Kanunu dahi kapsadığı ortadadır. 11.1.1970 tarihi ile tahsis talep tarihi arasında 25 yıllık süre geçmemiş bulunduğundan, 60/A-c madde koşulları oluşmamıştır.

Hükmün bu gerekçeyle onanması gerekir.

Sonuç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan gerekçeyle (ONANMASINA), 13.6.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.