Mesajı Okuyun
Old 11-02-2012, 10:54   #3
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/1578
Karar: 2011/2826
Karar Tarihi: 03.03.2011
 
KAT MAL
İKLERİ KURULU KARARININ İPTALİ İSTEMİ - YENİLİK VE İLAVELER - OTOPARK YAPILAN YERİN ANATAŞINMAZIN BAHÇESİ YA DA ARSA BOŞLUĞU OLUP OLMADIĞI - DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU - HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Olayda, mahkemece, anataşınmazın mimari projesi yerinde uygulanmak suretiyle, davaya konu yerin niteliği belirlenip boşluk alan ise kat maliklerince sayı ve arsa payı çoğunluğu ile alınmış bir karar bulunup bulunmadığı, bahçe niteliğinde ise yine kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasının olup olmadığı ve davacının bağımsız bölümlerini kullanmasını engelleyici ve rahatsızlık verici nitelik taşıyıp taşımadığı araştırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
(634 S. K. m. 18, 19, 42)
Dava: Dava dilek
çesinde, kat malikleri kurulunun aldığı haksız ve yersiz karar sonucu yapılan usulsüz imalattan dolayı davalıların uyarılması, 18.02.2007 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptali, yapılan imalatın kaldırılarak eski hale getirilmesi ve zararın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Karar: Davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında anataşınmazın ortak yerlerinden olan bahçeye otopark yapılması ve çevre düzenlemesine ilişkin olarak kat malikleri kurulunca alınan 18.02.2007 tarihli kararın iptali ile yapılan imalatlardan dolayı giriş katta bulunan 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerinin yarıya kadar doldurulan toprak nedeniyle rutubet aldığını, değer kaybettiğini ileri sürerek yapılan imalatların kaldırılarak, bağımsız bölümlerinin toprakla irtibatının kesilmesine, zararın giderilmesine, otopark olarak ortak yerde yapılan inşaatın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davacıya ait dairelerde zararın oluşmadığı, mevcut nemin binanın dış cephe yalıtımının standartlara uygun yapılmamasından kaynaklandığı ve çevre düzenlemesine ilişkin imalat bedelinin belirlenemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Davacı vekili, kat malikleri kurulunca alınan 18.02.2007 günlü kararın iptalini de istemiş olduğu halde bu konuda herhangi bir karar verilmemiş olması,
2-Dosyada toplanan bilgi ve belgeler, özellikle yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre binanın yaklaşık 10 mt. arka cephesinde otopark yapılmış olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
Kat Mülkiyeti Yasasının 42. maddesi hükmüne göre ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay bir duruma konulmasına veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına yarayacak tüm yenilik ve ilaveler kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır. Yine Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yaptıramaz. Kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasının bulunması halinde yapılacak tesis ve değişikliğin imar mevzuatına aykırı olmaması veya yazılı rızası bulunmayan kat malikinin bağımsız bölümünü kullanmasını engelleyecek ve Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi gereğince kat malikini rahatsız edici nitelikte bulunmaması gerekir. Somut olayda, otopark yapılan dava konusu yerin anataşınmazın bahçesi ya da arsa boşluğu olup olmadığının saptanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, anataşınmazın mimari projesi yerinde uygulanmak suretiyle, davaya konu yerin niteliği belirlenip boşluk alan ise Kat Mülkiyeti Yasasının 42. maddesi kapsamında kat maliklerince sayı ve arsa payı çoğunluğu ile alınmış bir karar bulunup bulunmadığı, bahçe niteliğinde ise yine kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasının olup olmadığı ve davacının bağımsız bölümlerini kullanmasını engelleyici ve rahatsızlık verici nitelik taşıyıp taşımadığı araştırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK
’nun 428. maddesi gereğince bozulmasına, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)