İyi çalışmalar,
Müvekkilin babası vefat etmeden 1 sene önce kendisinden 47 yaş küçük birisi ile evleniyor. Evlendikten 5 ay sonra kendisine ait tek mal varlığı olan evi bilirkişi raporu ile sabit olan miktarın 17'de 1'i fiyatına evlendiği kadına tapuda satıyor. Satış işlemi yapıldıktan 7 ay sonra da vefat ediyor. Satış işlemi yapıldıktan 3 ay sonra boşanma davası açıyor ancak dava sonuçlanmadan vefat ediyor. Muris olarak boşanma davasına devam edilmiyor.
Vefat tarihinden sonra yasal süresi içinde müvekkilin vekaleti ile "muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası" açtık. Savunduğumuz şeyler bu taşınmazın murisin yegane mal varlığı olması, aralarında 47 yaş fark olması, rayiç bedelin 17'de 1'ine satış yapılması, satıştan 3 ay sonra boşanma davası açılması.. Bunların hepsi muvazaayı bizce kanıtlamaya yeterli idi.
Davalı taraf bu satışın ölünceye kadar bakma karşılığı yapıldığı savunmasında bulunuyor, yerel mahkeme gerekçeli kararında davamızı "mirasçının akde aykırılık nedenine dayalı ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali davası" olarak kabul ettiğini ve sözleşmenin fesih hakkının yalnızca mirasbırakan tarafından kullanılabileceğinden bahisle davamızın reddine karar veriyor.
Yargıtay yerel mahkemenin kararını yerinde buluyor ve kararın onanmasına karar veriyor. Kararı bugün tebliğ aldım.
Dava dilekçemizde davanın "muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası" olduğu açıkça yazıyor. Muvazaaya dair saymış olduğum tüm hususlar göz ardı edilerek yerel mahkemece davamızın "mirasçının akde aykırılık nedenine dayalı ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali davası" olarak kabul etmesi ve davayı reddetmesi sizce ne kadar doğru?
Yargılamanın iadesi dahil elimde yapabilecek bir şey var mı?
Dumur olmuş durumdayım hiçbir şey düşünemiyorum, yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.