Mesajı Okuyun
Old 06-02-2012, 12:48   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Yukarda yer alan içtihatda da belirtildiği gibi "Uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanması için, eylemin suç niteliğinde olması yeterli olup, ceza davası açılması zorunlu değildir. Ceza davası açılmamışsa, eylemin suç niteliğinde olup olmadığını hukuk hakimi takdir edecektir." Diğer yandan zamanaşımı süresinin başlayabilmesi için zararın varlığının öğrenilmesi yanında zarar verenin kim olduğunun da öğrenilmiş olması gerekir. Ancak sizin olayınızın zamanaşımı ile ilgisi bulunmamaktadır. Şöyle ki; Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılmakta olan yeni yol sebebiyle hafriyat firması olan Şirket tarafından malike ait taşınmazdan dolgu malzemesi (toprak) alındığı ve böylece Karayolları'nın taşınmaza el attığı anlaşılmaktadır. Bu durumda açacağınız dava kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasıdır. Bu davadaki talebiniz taşınmaz bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin olmalıdır. Keşifte yapılması gereken taşınmaz bedelinin tespiti olacaktır yoksa alınan toprak bedeli değil.
Zamanaşımı süresine gelince; 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesine göre; idarenin el koyma tarihinden itibaren 20 sene geçmekle taşınmaz malikinin her türlü dava hakkı düşer. Başka bir anlatımla, mülkiyet bu süre dolmakla el atan idareye geçer. Bu husus 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 705. maddesindeki "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, Mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanun da öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü ile açıklığa kavuşturulmuştur.
Diğer taraftan Anayasa Mahkemesince; 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi iptal edilmiş olup, bu durumda kamulaştırmasız el atma nedeni ile açılacak tazmİnat davalarında zamanaşımı ya da hak düşürücü süre söz konusu değildir. KOLAY GELSİN