Mesajı Okuyun
Old 04-02-2012, 15:57   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 1993/181
Karar: 1993/8484
Karar Tarihi: 10.12.1993


MENFİ TESPİT VE İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - ÖDEME İLE TEMİNAT VE DELİLLERİN KEFİLE GEÇİRİLMESİNİN AYNI ANDA YAPILMASI GEREĞİ - KEFİL İLE ALACAKLININ TEMİNATTAN YOKSUN KALMAMAYA OLAN MENFAATLERİ EŞDEĞERDE OLMASI

ÖZET: Ödeme ile teminat ve delillerin kefile geçirilmesinin aynı anda yapılması gerektiği yolundadır. Kefil ile alacaklının teminattan yoksun kalmamaya olan menfaatleri eşdeğerde olduğu için ödeme ve teminatların naklinin aynı anda yapılmasında zorunluk vardır. Biran için alacaklının ödemeden önce teminatı devretmesi düşünülürse, kefilin ödemede bulunmaması halinde, bunlardan yoksun kalacağı kuşkusuzdur.

(2004 S. K. m. 67, 72) (818 S. K. m. 499, 501)

Dava: Taraflar arasındaki birleştirilen karşılıklı menfi tespit ve itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılardan A.... Yat ve Makina İşl. AŞ. vekilince duruşmalı ve Rızanur tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:

Karar: Davacı M... Yatçılık Turizm ve Tic. AŞ. vekili, müvekkili, firmanın, ithal edeceği yatların kısmi finansmanının sağlanması yönünden Turizm Bankası'ndan alınacak kredinin garantisi olarak davalı İktisat Bankası'nca 100.000.000 TL. tutarında teminat mektubu verildiğini, davalının ve yurt dışındaki muhabiri olan Midland Bank'ın hatalı ve yanlış tutumları sebebiyle sözkonusu teminat mektubunun 50.000.000 TL.nın tahsili, bakiye 50.000.000 TL.nın ise depo edilmesi hususunda ihtar çektiğini bildirip, müvekkilinin sözkonusu teminat mektubu ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talip ve dava etmiş, davalı İktisat Bankası ise iddianın varit olmadığını savunarak yersiz açılan davanın reddini istemiştir.

Birleştirilen davada ise, davacı İktisat Bankası vekili, davalılar Zafer, A... Turizm Yatçılak AŞ. ve Rızanur aleyhine açtığı itirazın iptali davasında, davalıların M... Yatçılık Turizm ve Tic. AŞ. ile müvekkili banka arasında yapılan kredi sözleşmelerinin müteselsil kefili olduklarını, bu sözleşme uyarınca T.C. Turizm Bankası A.Ş.'ne hitaben verilen teminat mektubunun 50.000.000 TL.lık kısmının muhataba ödenmesi sebebiyle borçlu ve kefillere çekilen ihtarın semeresiz kalması üzerine davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin vaki itiraz üzerine durduğunu bildirip, davalıların dayanaksız itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu, M... Yatçılık Turizm ve Tic. AŞ.'nin İktisat Bankası aleyhine açtığı menfi tespit davasının reddine, davacı İktisat Bankası tarafından açılan itirazın iptali davsının kabulü ile davalılar Zafer, A... Turizmi Yatçılık AŞ. ve Rızanur'un İstanbul Altıncı İcra Müdürlüğü'nün 1986/7762 sayılı icra dosyasına yaptıkları itirazın iptaline ve takibin sözkonusu dosyadaki miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalılar Rızanur ile A... AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hükmü temyiz eden davalılar, gerek aleyhlerine takibe girişilmeden önce davacı İktisat bankası'na keşide ettikleri ihtanamelerde ve gerekse davaya karşı verdikleri cevaplarda aradaki kefaletle ilişkisi nedeniyle borçlu olduklarını kabul etmekle beraber, Borçlar Kanununun 499 ve 501. maddelerine dayanarak, İktisat Bankasınca asıl borçlu M... Yatçılık Turizm ve Tic. AŞ.'ye ait yatlar üzerine konulmuş olan ipoteklerin kendilerine devri halinde borçlarını ödeyebileceklerini, aksi halde kefaletten kurtulacaklarını savunmuşlardır.

Borçlar Kanununun 499. maddesinde, alacaklının kendisine alacağını ödeyen kefilin borçluya rücu hakkını kullanması için elinde bulunan rehinleri paraya çevirmesine yarayabilecek belgeleri kefile vermek zorunda olduğu öngörülmüş, 501. maddede ise, borcun muaccel olması halinde kefilin her zaman alacaklıyı borcun ifasını kabule ve kendisinin kefaletten kurtarmaya zorlayabileceği, alacaklının ödemeyi kabul etmemesi veya elinde bulunan teminatı vermekten ve kefile nakilden kaçınması halinde, kefilin kefaletinden kurtulacağı belirtilmiştir.

Gerek sözkonusu maddelerin düzenleniş biçimi ve amaca uygun yorumları ve gerekse doktrindeki baskın görüş, ödeme ile teminat ve delillerin kefile geçirilmesinin aynı anda yapılması gerektiği yolundadır. Kefil ile alacaklının teminattan yoksun kalmamaya olan menfaatleri eşdeğerde olduğu için ödeme ve teminatların naklinin aynı anda yapılmasında zorunluk vardır. Biran için alacaklının ödemeden önce teminatı devretmesi düşünülürse, kefilin ödemede bulunmaması halinde, bunlardan yoksun kalacağı kuşkusuzdur.

Bu yönler dikkate alındığında mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetlidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün (ONANMASINA), vekili Yargıtay duruşmasına gelmeyen davacı İktisat Bankası yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, fazla ödenen peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.12.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı