Mesajı Okuyun
Old 01-02-2012, 15:59   #13
av.sally

 
Varsayılan

Yargıtay kararlarından anladığımız çekin hamile ulaşmadan önce şayet bankaya ibrazı söz konusu ise yetkili hamil olabilmesi için cirolaması gerekmektedir.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/15889
K. 2008/19426
T. 6.11.2008
• HAMİLE YAZILMIŞ ÇEK ( Bankaya İbraz Edilmesinden Sonra Ciro Yoluyla Başka Bir Kişiye Devredilebileceği )
• CİRO YOLUYLA DEVİR ( Hamile Yazılmış Bir Çekin Bankaya İbraz Edilmesinden Sonra Ciro Yoluyla Başka Bir Kişiye Devredilebileceği )
• KAMBİYO SENETLERİYLE İLGİLİ HAK SAHİPLİĞİNİ İSPAT KÜLFETİ ( Senedi Elinde Bulunduranın Kendi Hakkı Müteselsil ve Birbirine Bağlı Cirodan Anlaşıldığı Takdirde Selahiyetli Hamil Sayılacağı )
• SALAHİYETLİ HAMİL ( Kambiyo Senetleriyle İlgili Hak Sahipliğini İspat Külfeti - Senedi Elinde Bulunduranın Kendi Hakkı Müteselsil ve Birbirine Bağlı Cirodan Anlaşıldığı Takdirde Selahiyetli Hamil Sayılacağı )
6762/m.598,599,702,705
ÖZET : Hamile yazılmış bir çekin bankaya ibraz edilmesinden sonra ciro yoluyla başka bir kişiye devredilmesi mümkündür.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Kambiyo senetleriyle ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK.'nın 598 ve 702. maddelerinde senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirodan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılacağı belirtilmiştir. Takip konusu çekin 15.02.2008 tarihinde ibraz eden pahsın, ibraz için attığı imza dışında takip alacaklısı Ziraat Bankası'na hakkı devrettiğini gösterir bir ciro yoktur. HGK.'nın 24.04.1996 tarih, 1996/12-136 E, 1996/288 K. sayılı kararında da açıklandığı gibi hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır, ibrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK.'nın 705. maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucunu doğuran bir cironun bulunması gerekir. Bu durumda temlik yolu ile çeki iktisap eden alacaklının TTK.'nın 599/ son maddesine göre kambiyo yolu ile takip yapmasına engel yoktur. Somut olayda, takip alacaklısına, alacağın temlik edildiği çek metninden anlaşılamadığından alacaklı yetkili hamil değildir. Bu durumda takibin iptali gerekirken yazılı şekilde itirazın reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. 'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 06.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/23318
K. 2006/148
T. 23.1.2006
• CİRO ZİNCİRİNDE KOPUKLUK BULUNMASI ( İbrazdan Sonra Hamiline Çek Kendisine Ciro Edilmeyen Takip Alacaklısının Yetkili Hamil Sıfatının Bulunmaması - Çekin İptali Gereği )
• HAMİLİNE ÇEKİN DEVRİ ( İbrazdan Sonra Lehine Ciro Olmadan Çeki Elinde Bulunduran Kişinin Yetkili Hamil Sayılmaması - Çekin İptali Gereği )
• ÇEKİN İPTALİ TALEBİ ( Hamiline Çekin İbrazdan Sonra Kendisine Ciro Edildiğine İlişkin Bir Kayıt Bulunmadan Çeki Elinde Bulunduran Kişinin Yetkili Hamil Sayılmaması - Çekin Sıhhat ve Manasına Etki Etmeyen Değişikliğin Tahrifat Olarak Kabul Edilemeyeceği )
• KEŞİDE YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Çekteki Silinti Çıkıntı veya Kazıntının Çekin Sıhhat ve Manasına Etki Etmedikçe Tahrifat Olarak Kabul Edilemeyeceği - Çekin İptali Talebinin Reddi Gereği )
• TAHRİFAT NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Çekteki Keşide Yerinin Açık Olmadığından Değiştirilerek Açıkça Yazılmış Olması - Çekin Sıhhat ve Manasını Etkilemeyen Değişikliklerin Tahrifat Olarak Kabul Edilememesi )
2004/m.170/a-2
1086/m.298
6762/m.592,730
ÖZET : 1- Takip dayanağı çeklerden iki adedi hamiline keşide edilmiş olup, muhatap bankaya ibraz edilmelerinden sonra takip alacaklısı tarafından imza edilerek ciro edilmişlerdir. Her iki çekin arka yüzünün incelenmesinde ibrazdan önce takip alacaklısı A. R. U.'ya yapılmış bir cironun bulunmadığı görülmektedir. İbrazdan sonra da takip alacaklısına ( alacağın temliki hükümlerini doğuracak ) bir ciro mevcut değildir. Kendisine ciro ile intikal eden bir hak bulunmadığına göre, takip alacaklısının ibrazdan sonra çeklerde kendi imzasının bulunması adı geçeni yetkili hamil durumuna getirmez. Ciro zincirinde kopukluk olduğu için, mahkemenin bu çekler hakkındaki iptal kararı İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince ve sonucu itibariyle doğrudur.

2- Çek üzerinde yapılan işlemin tahrifat olarak kabul edilebilmesi için, belgedeki çıkıntı, kazıntı veya silintinin senedin sıhhat veya manasına müessir olacak nitelikte bulunması zorunludur. Somut olayda keşide yeriyle ilgili ( K.ELİ ) yazısı KIRKLARELİ şeklinde değiştirilerek noksanlık tamamlanmış ve belgede herhangi bir tahrifatta bulunulmamıştır. Çekin sonradan ve tedavüle çıkarken doldurulması mümkün olup anılan çeklerle ilgili itirazın da mahkemece reddi gerekirken, bunlar yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-09.04.2005 keşide tarihli 4000. YTL. bedelli ve 14.04.2005 keşide tarihli 3500. YTL. bedelli çekler ile ilgili olarak yapılan temyiz incelenmesinde;

Takip dayanağı çeklerden yukarıda belirtilen iki adedi hamiline keşide edilmiş olup, muhatap bankaya ibraz edilmelerinden sonra takip alacaklısı A. R. U. tarafından imza edilerek ciro edilmişlerdir. Her iki çekin arka yüzünün incelenmesinde ibrazdan önce takip alacaklısı A. R. U.'ya yapılmış bir cironun bulunmadığı görülmektedir. İbrazdan sonra da takip alacaklısına ( alacağın temliki hükümlerini doğuracak ) bir ciro mevcut değildir. Kendisine ciro ile intikal eden bir hak bulunmadığına göre, takip alacaklısının ibrazdan sonra çeklerde kendi imzasının bulunması adı geçeni yetkili hamil durumuna getirmez. Ciro zincirinde kopukluk olduğu için, mahkemenin bu çekler hakkındaki iptal kararı İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince ve sonucu itibariyle doğrudur. Bu nedenle alacaklı vekilinin anılan çeklerle ilgili temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- 16.04.2005 keşide tarihli 4000. YTL. bedelli ve 10.05.2005 keşide tarihli 3600. YTL. bedelli çeklerle ilgili olarak yapılan temyiz incelemesinde;

14.12.1992 günlü ve 1991/1 E. - 1991/5 K. sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı Üzere, çeklerde keşide yerinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde dayanak belgenin çek vasfında olduğunun kabulü mümkün değildir. Somut olayda yukarıda belirtilen iki adet çekte keşide yerinin başlangıçtan ( K.ELİ ) olarak yazıldığı bu ibarenin daha sonra ( KIRKLARELİ ) şekline dönüştüğü mahkemece kabul edilmiş ve yapılan bu işlemin tahrifat olduğu gerekçesiyle anılan çekler yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. HUMK.nun 298. maddesi gereğince, yapılan işlemin tahrifat olarak kabul edilebilmesi için, belgedeki çıkıntı, kazıntı veya silintinin ( senedin sıhhat veya manasına müessir olacak ) nitelikte bulunması zorunludur. Somut olayda yukarıda açıklananın aksine ve mahkemenin kabul şekline göre keşide yerindeki noksanlık tamamlanmış ve belgede herhangi bir tahrifatta bulunulmamıştır. Türk Ticaret Kanununun 730/3. maddesi göndermesiyle çeklerde de uygulanması gereken aynı kanunun 592. maddesi gereğince çekin sonradan ve tedavüle çıkarken doldurulması mümkün olup, anılan çeklerle ilgili itirazın da mahkemece reddi gerekirken, bunlar yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda ( 2 ) nolu bentte yazılı nedenlerle IIK.366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx