Mesajı Okuyun
Old 26-01-2012, 21:40   #9
mgokalp

 
Varsayılan

Yargıtayın bu konudaki görüşü tek bir taahhütten sadece tek bir taahhüdü ihlal suçu oluşacağı yönündedir. Aşağıya bir iki karar aktarıyorum:

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/5184
Karar: 2004/10816
Karar Tarihi: 14.10.2004


TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNUN TAKSİTLERDEN BİRİNİ YATIRMAMAKLA OLUŞACAĞI - SONRAKİ TAKSİTLERİN YATIRILMAMASININ YENİ SUÇ OLUŞTURMAYACAĞI - ÖDEME TAAHHÜDÜNÜN ŞARTA BAĞLANMASI

ÖZET : Taahhüdü ihlal suçu ilk ihlal ile oluşur. Sonraki ihlaller yeni bir suç oluşturmaz. Önceki taksitlerin ödenip ödenmediği araştırılmadan eksik inceleme ile üçüncü takside dayalı olarak yazılı şekilde mahkumiyete karar verilmesi hatalıdır. Öte yandan, ödeme taahhüdünün kabulünün alacaklı vekili tarafından şarta bağlandığının anlaşılması karşısında, taahhüdün hukuken geçersiz olduğu gözetilmeden sanığın mahkumiyetine hükmolunması da usul ve kanuna aykırıdır.

(2004 S. K. m. 340)

Dava: Taahhüdü ihlalden sanık H'nin yapılan yargılaması sonunda; İİK'nun 340. maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair TEKİRDAĞ İcra Ceza Mahkemesi'nden verilen 23.10.2003 gün ve 1259 Esas 2182 Karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 21.04.2004 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

Karar: 1- Takip dosyasında bulunan 01.04.2003 tarihinde ve 10.04.2003 tarihinde düzenlenen iki ayrı taahhütten hangisinin şikayet edildiğine ilişkin açıklamayı içermeyen şikayet dilekçesine dayanılarak hüküm kurulması,

2- Kabule göre de; taahhüdü ihlal suçunun ilk ihlalle oluşacağı sonraki ihlallerin yeni bir suç oluşturmayacağı gözetilmeden, önceki taksitlerin ödenip ödenmediği usulen araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle 3. taksite dayalı olarak yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,

3- Ödeme taahhüdünün kabulünün alacaklı vekili tarafından şarta bağlandığının anlaşılması karşısında, taahhüdün hukuken geçersiz olduğu gözetilmeden sanığın mahkumiyetine hükmolunması,

4- Sanığın dosya içindeki sabıka kaydında Tekirdağ İcra Ceza Mahkemesi'nden verilen ve 25.10.2002 tarihinde yerine getirilmiş sabıkası olduğunun anlaşılması karşısında geçmiş hükümlülüğüne ait ilamın infaz şerhli bir sureti getirtilerek hakkında TCK'nun 81. maddesinin uygulama olasılığının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA 14.10.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


T.C. YARGITAY

16.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/4235
Karar: 2007/4261
Karar Tarihi: 07.11.2007


TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU - BİR TAAHHÜDÜ İHLAL NEDENİYLE SANIK HAKKINDA İKİ ŞİKAYET YAPILDIĞI - AYNI EYLEM NEDENİYLE İKİ KEZ CEZALANDIRILAMAYACAĞI - DAVANIN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Borçlu sanık hakkında takibe geçilmiş, takip kesinleşmiş, borçlu sanık borcunu taksitler halinde ödemeyi taahhüt etmiştir. Bir taahhüdünü ödememesi nedeniyle aynı eylem nedeniyle iki ayrı şikayet dilekçesiyle şikayet edilmesi üzerine borçlu sanığın iki kez cezalandırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 340) (1412 S. K. m. 253)

Taahhüdü ihlal suçundan sanık Ahmet E.'in 2004 sayılı İİK'nun 340.maddesi uyarınca İstanbul 7. İcra mahkemesinin 15.07.2004 tarih ve 2004/2795-2700 sayılı kararıyla 1 ay hafif hapis cezasıyla cezalandırılmasını müteakip, aynı sanık Adem'in aynı suçtan 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, İstanbul 7. İcra Mahkemesinin 15.07.2004 tarihli ve 2004/2796-21 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

Sanık Adem E. hakkında İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2002/3776 sayılı takip dosyasındaki taahhüdü ihlal suçundan dolayı İstanbul 7. İcra Mahkemesinin 15.07.2004 tarihli ve 2004/2795-2700 sayılı kararıyla 1 ay hafif hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesinden sonra, aynı sanık olan Adem E. hakkında, aynı eylem nedeniyle açılan İstanbul 7. İcra Mahkemesinin 15.07.2004 tarihli ve 2004/2796-2701 sayılı karara konu davanın, mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 253/3. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle, kararın bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 31.08.2007 gün ve 44477 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 24.09.2007 gün ve 2007/181712 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla, gereği düşünüldü:

Dosya kapsamına göre; Borçlu sanık hakkında İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2002/3776 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, takibin kesinleştiği, 24.03.2004 tarihli tutanakla borçlu sanığın borcunu taksitler halinde ödemeyi taahhüt ettiği, 27.04.2004 tarihli taahhüdü ödememesi nedeniyle 28.06.2004 tarihinde aynı eylem nedeniyle iki ayrı şikayet dilekçesiyle şikayet edilmesi üzerine İstanbul 7. İcra Mahkemesince 15.07.2004 tarihinde 2004/2796-2701 sayılı ve 2004/2795-2700 sayılı kararlarıyla borçlu sanığın iki kez cezalandırılmasına karar verildiği, Mahkemece 15.07.2004 tarihli ve 2004/2796-2701 sayılı davanın mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 253/3.maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken borçlu sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.

Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle, İstanbul 7. İcra Mahkemesinin 15.07.2004 tarihli 2004/2796-2701 sayılı kararının BOZULMASINA,

Bozma üzerine 5271 sayılı CMY'nın 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;

Sanık Adem E. hakkında İstanbul 7.İcra Mahkemesinde açılan 2004/2796-2701 esas sayılı davanın REDDİNE, hükümlü hakkında hükmolunan cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/12196
Karar: 2005/1007
Karar Tarihi: 10.02.2005


TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU - İLKİNDEN SONRAKİ İHLALLERİN SUÇ OLUŞTURMAYACAĞI - TAAHHÜDÜN GEÇERLİLİĞİ - BORÇ MİKTARININ AÇIKÇA GÖSTERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET:Taahhüdü ihlal suçu ilk ihlalle oluşur. Sonraki ihlaller yeni bir suç oluşturmaz. İcra tutanağında yapılan ödeme taahhüdünde borç miktarının tüm ferileriyle birlikte hesaplanıp rakamsal olarak açıkça gösterilmemesi nedeniyle taahhüdün hukuken geçerli olmadığı, böylece atılı suçun oluşmadığı gözetilmelidir.

(2004 S. K. m. 340) (1412 S. K. m. 225) (YCGK. 05.05.2001 T. 2001/16-181 E. 2001/200 K.)

Dava: Taahhüdü ihlalden sanık Ahmet'in yapılan yargılaması sonunda; İİK.nun 340 maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair TEKİRDAĞ İcra Ceza Mahkemesinden verilen 8.4.2004 gün ve 1150 esas 1163 karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından 10.11.2004 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

Karar: 1- Sanığa tebliğ edilen duruşma davetiyesine CMUK.nun 225. maddesi uyarınca yazılması gereken "gelmediği takdirde yokluğunda yargılama yapılacağı"na ilişkin açıklamanın okunaklı olmadığı gözetilmeden yokluğunda yargılama yapılarak savunma hakkının kısıtlanması,

2- Taahhüdü ihlal suçunun ilk ihlalle oluşacağı, sonraki ihlallerin yeni bir suç oluşturmayacağı, 1.12.2003 günlü birinci taksitin ödenmemesi ile suçun bu tarihte oluştuğu gözetilmeden, 1.2.2003 günlü üçüncü takside yönelik şikayete dayalı olarak yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,

3- Ceza Genel Kurulu'nun 2001/16-181 esas, 2001/200 karar sayılı ve 9.10.2001 günlü kararında da belirtildiği üzere, icra tutanağında yapılan ödeme taahhüdünde borç miktarının tüm ferileriyle birlikte hesaplanıp rakamsal olarak açıkça gösterilmemesi nedeniyle taahhüdün hukuken geçerli olmadığı, böylece atılı suçun oluşmadığı gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA 10.2.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı