Mesajı Okuyun
Old 22-01-2012, 23:54   #2
mlhshn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan serpil
Merhabalar,
Müvekkilim bankadan gayrimenkulünü ipotek gösterek kredi çeken asıl borçlunun mirasçılarından biridir.
Mirasbırakan ipotekli gayrimenkulünü henüz banka tarafından takibe geçilmeden önce 3. şahsa satmıştır. Banka mirasbırakan ve ipotekli taşınmazı satın alan 3. şahsa karşı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yoluna başvurmuş, takip esnasında mirasbırakan vefat etmiş ve alacaklı-banka takibe mirasçılar yönünden devam etmiştir.

Borç ödenmediğinden dolayı ipotekli taşınmaz ipotekli taşınmaz maliki olan 3. şahsın eşi tarafından satın alınmıştır.

Bunun üzerine ipotekli taşınmazı satın almış bulunan ve borçtan şahsen sorumlu olmayan 3. şahıs mirasçılara karşı alacak davası açmıştır.

Her ne kadar 3. şahıs mirasçılara karşı alacak davası açmış ise de ben bunun istirdat davası olduğunu düşünmekteyim. Zira, 3. şahıs ödediği bedeli geri istemektedir. Soruma daha doğrusu sorularıma gelince:
  1. Hak düşürücü süre bakımından önem arzettiğinden açılan bu dava alacak davası mıdır?İstirdat davası mıdır?
  2. Alım-satım henüz mirasbırakan hayatta iken gerçekleştiğinden mirasçıların taraf ehliyeti var mıdır ve dava arkadaşlığı mecburi midir?
  3. Medeni Kanun 884. maddenin kıyasen uygulanması mümkün müdür?(Borç ipotekli taşınmaz maliki tarafından ödenmediğinden bu ihtimali zayıf olarak görmekteyim)
  4. Her ne sebeple olursa olsun ipotekli taşınmazı satın alan 3. şahsın asıl borçluya veya mirasçılarına rücu imkanı var mıdır?
KOnusunda uzman olan meslekdaşlarım için kolay bir soru olduğunu düşünmekteyim ancak benim bu tarz dava ve işlerde hiç tecrübem olmadığından ve örnek Yargıtay kararı da bulamadığımdan görüşlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.

Şimdiden teşekkürler
1) bu bir alacak davasıdır.istirdat davası, icra işlemlerine muhatap kalan fakat borçlu olmayan kişinin bu icra tehdidi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı bedelin iadesi için açacağı davadır.
2) miras bütün olarak intikal eder. dolayısıyla mirasçılara karşı dava açılabilir,ancak mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır (varsa mirası reddedenler hariç),hepsi davada taraf olmalıdırlar.
3)
4) eğer arada ayrıca bir sözleşme yapılmamışsa üçüncü şahsın asıl borçluya ve mirasçılarına rücu edebileceğini sanmıyorum, zira taşınmaz üzerindeki ipotek tapu kaydında mevcuttur ve tapu kaydı alenidir,hiç kimse tapu kaydında yer alan bir hususu bilmediğini iddia edemez ve ipoteğin varlığını bilerek taşınmazı iktisap eden kişinin daha sonra ipotek nedeniyle uğradığı zararı talep etmesi dürüstlük kuralıyla bağdaşmamaktadır. kötüye kullanılan hak hukuk düzenince korunmaz.