Mesajı Okuyun
Old 21-01-2012, 15:33   #47
kapgan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şevval
Yaklaşık 1 yıl önce bir banka müdürü vasıtasıyla bahsetmek istediğim kişiyle tanıştım.Ve onun gibi aslında çok insan var hayatımızda.
72 yaşında 38 yıldır kendi firması ile elektrik taahhüt işleri yapan çok ciddi meblağlarda ihaleler alıp yurt dışında çalışmaları olan iş adamı.
2010 yılında Kazakistanda iş yapıyor 2,5 milyon dolar alacağı var.Alamıyor.
Ödeme sıkıntısına girmiş,sonrasında tanıştık.
Ne kadar satabileceği malı varsa sattı.
Bankalar takibe attı,faizler aldıbaşını gitti.Bizi tanıştıran banka oturduğu evi satın aldı,tahliye etti.
Sayamayacağım kadar haciz yaşadı.Orada bulunduğum bir kaç haciz sırasında meslektaşlarımın ona sanki azılı
dolandırıcı gibi davrandığına bizzat şahit oldum.
Karşılıksız çeklerden ifade vermeye ağlayarak gittiğini gördüm ki 38 yıllık ticari hayatında hiç çeki yazılmamış,düzeltme hakkı dahi kullanmamış.
Yasa değişmese tahminen bir yıl sonra cezaevinde olacaktı.
Dolandırıcılar, üçkağıtçılar elbette var.
Ama gerçekten iflas eden elinden geleni yaptığı halde sıkıntıyı gideremeyenler de var.
Piyasanın bozulmasını çekteki hapis cezasının kaldırılmasına bağlamak kolaya sığınmak olur.
Çek nakit ödeme aracıdır.Gidersiniz bankaya alırsınız paranızı ya da bize böyle öğretildi.
Piyasanın aktörleri sermaya eksikliklerini çekle kapatmaya kalkıştığında vadeli çekler devreye giriyor problemler büyüyor.
Çözüm gücümüzün yettiği borçluyu hapse atmak olmamalı,her yıl milyarlarca kar açıklayan bankalar teminat karşılığı çek karnesi verip,sorumluluk sınırını artırsa her önüne gelene çek karnesi vermese bu durumla daha az karşılaşırdık.
Borçlu olmak suç değildir.
Dolandırıcılık gayesi olan insanlar çek vermez.Dolandırıcılık suçu zaten yasalarımızda mevcut.
Suçluların cezalandırılması adına bir tane dahi olsa suçsuzun cezalandırılması kabul edilemez.
Yalnızca alacaklının haklarını koruyarak adalet sağlanmış olmaz.Sosyal devlet vatandaşlarına insanca yaşamı ortamı sağlayan devlettir.
Toplumun genelini koruduğumuzda gerçekten hukuk devleti,borçlunun ve çocuklarının da insan olduğunu düşündüğümüzde hukukçu olabiliriz.

İşte zaten sıkıntı buradan kaynaklanıyor.Yani karşılığını garanti etmeden(aktiflerin çok çok fazlası tutarında) çek veriyoruz.Düşünün ki bir alacak davası var,davayı kazanırsanız büyük ihtimalle de tahsil kabiliyetı de olacak.Ama müvekkil diyor ki masraf vermem.İşin ucunda 10 yatırıp 100 almak var,düşünüyorsunuz.Ama ordaki yatırılacak 10 da sizin herşeyınız,yani eğer olmazda o iş meslek hayatınız bitecek.Bu bir risktir.Tabi karşılığı da mutlaka vardır,iyi ya da kötü...