Mesajı Okuyun
Old 14-01-2012, 11:24   #35
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Alıntı:
Av.Mehmet Saim Dikici

"Burada kafama takılan bir husus var.

İİK.340. maddede "Taahhüdü ihlal" suçu tanzim edilmiş olup, madde içeriğinde "Borcunu ödemeyen borçlu" dan bahsedilmektedir. İcra kefili, ne zaman dosyanın borçlusu haline gelir? Bu soruya cevap aramak doğru olur.

İcra kefili olan 3. kişilerin asıl borçlu hakkında takibin kesinleşmesi halinde kefaletinin geçerli olacağı ve icra kefaletine ilişkin tutanağın ilam hükmünde sayılıp, icra emrinin icra kefiline tebliğ edilmesi ile sonuç duğuracağı (İİK.38'de( Yargıtay'ın bir çok kararında istisnasız biçimde ve açıkça belirtilmiştir.

O halde, bir başkasının borcu için haciz mahallinde kefalet veren 3. kişinin İİK:340. madde dairesinde zikredilen -taahhüdünü ihlal eden-"borçlu" durumuna düşmesi için öncelikle icra emrinin icra kefiline tebliğe çıkarılmış olması gerekir kanaatindeyim.


Başka bir ifade ile, icra emri kendisine tebliğ edilmedikçe icra kefili bakımından kefaletin talep edilebilir bir borç içermeyeceği kanaatindeyim. Bunun doğal sonucu olarak da, icra emri çıkarılmayan icra kefilinin "taahhüdü ihlal" suçunda belirtilen "borçlu" haline gelemeyeceği düşüncesindeyim."

Kararlarda İcra kefilinin Ödeme emrininin tebiliğinden önce yaptığı taahhüdün geçerli olmadğı zira bu aşamada borçlu sıfatı kazanmadığından bahsedilmiş...."Asıl borçlunun" ödeme emri tebliğ edilmeden yaptığı taahhüt borçlu sıfatı kazanmadığı gerekçesi ile geçersiz sayılabilir mi? Zira dosyamda asıl borçunun ödeme emri tebliğ edilmeden yaptığı ödeme taahhüdü söz konusu...Mahkeme de "İcra Kefili" ile alakalı olan(icra kefilinin icra emri tebliğ edilmeden önce borçlu sıfatı kazanmadığı) Yrg.16.HD'nin 2009/9314 E sayılı kararını dayanak göstererek Beraat kararı verdi.

İcra Takibinde asıl borçlu borçlu sıfatını ne zaman kazanır?



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 1991/519
K. 1991/1307
T. 12.2.1991
• TAAHHÜDÜ İHLAL ( Takip Kesinleşmeden Önce Yapılan )
• TAKİP KESİNLEŞMEDEN ÖNCE YAPILAN TAAHHÜDÜN GEÇERSİZLİĞİ
2004/m.20, 340
ÖZET : Sanığa çıkarılan ödeme emri tebliğ edilmeden alacaklı ile icra memuru huzurunda yaptıkları taahhüt hukuken geçerli değildir.

DAVA : Taahhüdü ihlalden sanık Mehmet'in yapılan yargılaması sonunda; İİK. nün 340. maddesi gereğince bir ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, ( İzmir Birinci İcra Ceza Mahkemesi )nden verilen 27.8.1990 gün ve 1224 esas, 1697 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 30.1.1991 günü daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:

KARAR : 24.8.1989 tarihinde çıkarılan ödeme emrinin 1.9.1989 tarihinde tebliğ edildiği, takip kesinleşmeden alacaklı ve borçlunun 31.8.1989 tarihinde icra memurunun huzurunda yaptıkları taahhüt sırasında takipten haberdar olduklarından söz etmedikleri ve İİK. nun 20. maddesinde yazılı müddetin işlenmesini bekleyemeyecekleri konusunda bir açıklamada bulunmadıkları ve bu nedenle de takip kesinleşmeden yapılan taahhüdün hukuken geçerli olmadığı gözetilmeden yazlı şekilde hükümlülük kararı verilmiş olması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi ( BOZULMASINA ), 12.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.