Mesajı Okuyun
Old 13-01-2012, 18:28   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın meslektaşlarım size bir sorum olacak yardımcı olacak arkadaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim.

Bayan müvekkilimiz çiftçidir 1994 yılından bu yana müvekkilimizin ürettiği tütün ürününün bedelinden TEKEL işletme müdürlüğü tarafından düzenli olarak sigorta kesintisi yapılmış Tekel tarafından kesilen bu kesintiler yine düzenli olarak BAĞKUR il müdürlüğünün banka hesabına müvekkilimiz adına SİGORTA PİRİM TEVKİFATI olarak yatırılmıştır.

2926 sayılı Kanunda sigortalının Tarım Sigortalılığı tarımsal faaliyetle birlikte başlar denilmektedir. Prim borçları ise ürün bedellerinden %1 oranında tevkif suretiyle tahsil edilmektedir. Bu uygulama Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 1994 yılından beridir yapılmaktadır.

Aslında bu konuda yüze yakın dava açtık ve mahkeme talebimizi haklı bularak müvekkillerimizi ilk sigorta pirim kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren sigortalı sayılmasına dair talebimize uygun karar verdi.

Gelelim sorumuza erkek müvekkillerimiz ile ilgili açmış olduğum tespit davalarında sorun çıkmamasına karşın bayan müvekkillerimiz ile ilgili olarak eski medeni kanunumuzun yürülükte olduğu tarihlerde AİLE REİSLİĞİ nedeniyle hizmet tespiti yapılamamaktadır. Davalı kurumun savunması geçmiş kanundaki aile reisliği nedeniyle erkeklerin aile reisi olduğu ve bu nedenle eşlerine bakmakla yükümlü olduklarından bu durumdaki bayanların eski kanun zamanında sigortalı sayılamayacakları yönündedir. Ben bu görüşe katılmamakla birlikte muteber bir açıklama getirememekteyim meslektaşlarımın yardımını rica ediyorum. 1994'ten beri kaydı bulunan bayanın kaçyıllık prim hesabı yapılacak saygılar.......
Sayın AVUKAT4772;

Evli kadının sigorta başlangıcının aile reisliği kavramından hareketle kabul edilmemesi yönündeki savunma, Anayasa'nın 10. maddesinde ifade edilen "kanun önünde eşitlik" ilkesine aykırılık teşkil eder. Hukuka uygun olan uygulamanın, kurumun savunmasındaki gibi olduğunu bir an için kabul edecek olmamız durumunda, 4721 sayılı Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce evli olan devlet memuru, işçi ya da Bağkur primi ödeyen çalışan olsun her kadın için geçerli olması gerekir. Bir başka deyişle, bir evde her iki eş de memur ya da işçi olduğunda ancak birisinin emekli olabilmesi mümkündür demeli idik, ancak uygulamada hakkaniyetin ve eşitliğin gereği olarak bir evden (eski Medeni Kanun döneminde kadın çalışıyor da olsa) iki emekli çıkabilmiştir. Dolayısıyla mahkemenin, kurumun yapmakta olduğu savunmayı makul görebilmesine imkan olmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla..