Mesajı Okuyun
Old 11-01-2012, 18:02   #1
uyumsuz

 
Varsayılan Trafik kazasında bedensel özür oranının değişmesi,tazminat zamanaşımı

Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar, günlerdir tam emin olmadan açmak istemediğim bir dava var ve bu konuda tecrübeli meslektaşlarımın yardımlarını rica ediyorum.
Müvekkil 10.02.2003 tarihinde kayınbiraderine ait hususi kamyonla İstanbula mal boşaltıp dönüyorlar. bu kamyonda resmi bir çalışan değil ve asıl mesleği kayıtlarda fayans sıva ustası geçiyor ve 1960 doğumlu bakmakla yükümlü olduğu eşi ve 4 çocuğu var. Ankara yakınlarında kamyonu kullanan kayınbiraderinin tüm raporlara göre 8/8 kusurlu bulunduğu bir kaza yapıyorlar, bir otobüse arkadan çarpıp kamyon devriliyor ve şoför yanında oturan müvekkilin sağ kolu dirsek civarından kopuyor. yargıtay kararlarında yine hatır taşıması olarak nitelendirilebilecek aracı kullananın yanında oturanında zorunlu mali sigortadan tazminat talebinde bulunabileceği kökleşmiş durumda. Müvekkil sigorta şirketinden yahut kimseden hiç bir yolla bir talepte bulunmuyor. 2005 yılında devlet hastahanesi heyetinden % 50 bedensel özürlü olduğuna dair rapor alıyor, SGK dan kendisine protez kolu yaptırabilmek amacıyla. Bu süreçte tabi malulen emekli olup maaş alıyor. Kendisine protez kol yaptırma sürecinde sigorta şirketinden talep hakkı olduğunu öğrenip gerekli evraklarla ilgili sigorta şirketine 23.2.2011 tarihinde doğrudan başvuruyor. Fakat sigorta şirketi zamanaşımı olduğu gerekçesiyle talebi geri çevriyor.
Daha sonra müvekkil şişli etfal hastanesinde muayene olup isteğiyle heyete giriyor ve bu sefer 21.6.2011 tarihli bedensel özrünün 2005 tarihli rapordan farklı olarak % 50 değil % 56 olduğu belirtilen bir özürlü sağlık kurulu raporu alıyor. Ve daha sonra haklarının talebi için beni buluyorlar.
Şimdi artık kafamdaki sorulara geçersek;
- Yaptığım araştırmalara göre bedensel özür oranının değişiminde yeni bir zamanaşımı sürecinin işlemeye başladığıan dair yargıtay kararları okudum fakat bu kararlar genelde iş kazaları, meslek hastalığı gibi durumlar için verilmiş, yada hastalıkta gelişen durumlar diye bir tanımlamayla ilerleme gösteren sakatlıklara ilişkin verilmiş , bu kararlarda kesin raporun alındığı tarihin 2 yıllık zamanaşımının başlangıç tarihi olması gerekliliği vurgulanmış. Bu kararların kimisinde kesin rapor kavramından adli tıptan alınan rapor olarak bahsedilmiş çok azında sağlık kurulu raporu denilmiş. ilk sorun şu, tam teşekküllü devlet hastahanesi heyetinden alınmış özür oranını belirten bu rapor dava açmam için yeni bir zamanaşımı süresi başlatırmı? Adli tıptanmı almak gerekir? Zorunlu sigortadan talep edilecek tazminatta trafik kazasına bağlı bu özür oranında artış bir anlam ifade edermi yeni bir talep hakkı doğarmı, yoksa yargıtay kararlarında kökleşmiş özür oranındaki artışın yeni zamanaşımı yaratması sadece iş kazaları ve meslek hastalığı içinmi geçerli.
- Eğer dava açılabilecekse kaza tarihi esas alınarakmı taleplerde bulunulacak yoksa raporun alındığı tarihten itibarenmi talepte bulunulacaktır. 2005 yılında alınan % 50 rapora dayanılarak 23.02.2011 de sigorta şirketine doğrudan yapılan talep dışında her hangi bir talep ve davanın hiç olmadığını tekrarlamak isterim.
- Özür oranındaki artışa bağlı yeni rapor eklenerek sigorta şirketinden öncelikle bir talepte bulunmak, sigorta şirketini temerrüde düşürmek açısından gereklimidir yoksa doğrudan dava yolu ile hak talebinde bulunulabilirmi?
Yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.