Mesajı Okuyun
Old 09-01-2012, 09:16   #21
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan wellan
Aslında lafzi olarak yorumlandığında kamu görevlisi olabileceği kanaati hasıl olmakla birlikte aslında avukat kamu hizmeti gerçekleştirse de kamu görevlisi değildir.Burada A.K m.1'in amaçsal olarak yorumlanması gerekmektedir.

A.K m.1:"Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir." denilmektedir.Amaçsal olarak kamu hizmetini gerçekleştirse de statü olarak kamu görevlisi niteliğinde değildir.Burada kamu hizmeti görevinin amaçsal olarak yani güdülen amaç için vurgulandığı kabul edilmelidir.Bunu doğrulayan bir tez de aynı maddenin içerisinde geçen "serbest" sözcüğüdür.Bu nedenle "serbestlik" ve "kamu görevlisi" terimleri statü gereği birlikte olamayacağı için avukatta kamu görevlisi niteliğinde olmayacaktır.Kamu görevlisi olmayan bir kimse açısından ise zimmet suçunun oluşmayacağını düşünüyorum.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Avukat TCK. 6. maddeye göre kamu görevlisi değil, yargı görevi yapan tanımına dahil süjelerden sayılmıştır. İkisi aynı şey değildir.
Zimmet suçu mahsus suçlardandır; avukat için söz konusu olmaz. Tatbiki kabil madde, Av.Kanunu göndermesi nedeniyle her daim TCK.m.257 olmak gerekir.
Saygılar.

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Her ne kadar yukarıdaki mesajlarımda avukatın kamu hizmeti yaptığını ama kamu görevlisi olmadığını iddia ettimse de kendi yazdıklarımdan kendim bile tatmin olmadım.

Eski bilgilerime vefasızlık etmeme kaygısıyla TCK’nın 6.madde gerekçesindeki örneklerde avukatların kamu görevlisi olduğu açıkça yazdığı halde bunu görmemezliğe geldim. Avukatları kamu görevlilerinin ağır sorumluluğundan kurtarmaya çalışırken kendim yanlış yapanların ağır sorumluluğunu yüklendim.

“Kamu görevlisi” kavramı değişik Kanun’larda değişik anlamlarda kullanılabilir. TCK uygulanırken yapılacak yorumlarda madde gerekçelerinin yol gösterici ışığını görmemezliğe gelemeyiz:

“TCK 6.madde gerekçesi:
765 sayılı Türk Ceza Kanunundaki “memur” tanımının doğurduğu sakıncaları aynen devam ettirecek nitelikte olan tanım, Tasarı metninden çıkarılarak; memur kavramını da kapsayan “kamu görevlisi” tanımına yer verilmiştir. Yapılan yeni tanıma göre, kişinin kamu görevlisi sayılması için aranacak yegane ölçüt, gördüğü işin bir kamusal faaliyet olmasıdır.
Bilindiği üzere, kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir. Bu faaliyetin yürütülmesine katılan kişilerin maaş, ücret veya sair bir maddî karşılık alıp almamalarının, bu işi sürekli, süreli veya geçici olarak yapmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, örneğin mesleklerinin icrası bağlamında avukat veya noterin kamu görevlisi olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Keza kişi, bilirkişilik, tercümanlık ve tanıklık faaliyetinin icrası kapsamında bir kamu görevlisidir. Askerlik görevi yapan kişiler de kamu görevlisidirler. Bu bakımdan örneğin bir suç vakıasına müdahil olan, bir tutuklu veya hükümlünün naklini gerçekleştiren jandarma subay veya erleri de, kamu görevlisidirler.
Buna karşılık, kamusal bir faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda, bu kişilerin kamu görevlisi sayılmayacağı açıktır.”


Zimmet suçu konusunda sorulan somut sorunun tartışılması için ise aşağıdaki bağlantılar yararlı olacaktır:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=62307 (Sayın Av.Bülent Sabri Akpunar’a teşekkür ederiz)

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_547.htm (Sayın Özge Yücel’e teşekkür ederiz)

Saygılarımla
Başlangıçta, TCK anlamında avukatın kamu görevlisi sayılması nedeniyle zimmet suçunun avukata uygulanabileceği savıyla hareket etmiş ve somut durumda suçun unsurları itibariyle zimmet suçunun oluşmadığı yönünde görüş belirtmiştim. Sonrasında, avukatın Avukatlık Kanunu'nun 62. maddesi gereği görevi kötüye kullanmasıyla ilgili ancak ve ancak TCK'nın 257. maddesi gereği görevi kötüye kullanma suçunun faili olabileceği şeklinde paylaşılan görüşün ardından zimmet suçunun faili olamayacağı sonucu çıkınca son noktayı koyduğumuz izlenimine kapılmıştım. Ancak görünen o ki şu an başlangıçtaki yaklaşımımın olduğu yerdeyiz. Sonuç itibariyle avukatlık mesleğini icra eden bir şahıs, zimmet suçunun faili olabilir mi olamaz mı?

Saygılarımla..