Mesajı Okuyun
Old 09-01-2012, 00:04   #3
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_aykut
Merhaba sevgili meslektaşlarım;

Bir hususta değerli fikirlerinize ihtiyacım var. Görüşlerini bildirecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. Müvekkil X, kimliğini kaybediyor. Bununla ilgili gerekli her türlü işlem, kendisi tarafından yapılıyor. Kimliği eline geçiren şahıs, bu kimliği kullanarak, at yarışı oynuyor. Kazandığı ikramiyeleri de,Türkiye Jokey Kulübünden, bu kimlik üzerinden alıyor. Bu ikramiyelerden doğan vergiden dolayı müvekkilime X vergi dairesi tarafından ödeme emri gönderiliyor.Buna süresi içinde itiraz edilmiyor. İtiraz süresi kaçırıldığı için, şimdi söz konusu vergiye ilişkin olarak dava açmayı düşünmekteyiz. Fakat ne tür bir dava açmamız gerektiği konusunda kararsız kaldım. Vergi Mahkemesinde mi açmalıyız söz konusu davayı, yoksa sahte imza ve kimlikle işlem yapıldığı için, bunların da tespiti gerekli olduğu için, karşı tarafın vergi dairesi olduğuna bakılmaksızın, adli yargıda bir menfi tespit davası mı açmalıyız?? Özellikle görev konusunda fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Hepinize iyi çalışmalar diliyorum.

7338 sayılı VIVK 7 maddesinde " .... ivazsız bir tarzda mal iktisap edenler, iktisap ettikleri malları,5602 sayılı Kanun kapsamında şans oyunları düzenleyen ilgili kurum ve kuruluşlar” ile yarışma ve çekilişi düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler ikramiye kazananların ikramiyelerinden kesilen vergileri, bir beyanname ile bildirmeye mecburdurlar. "
9 / 3 Maddesinde " ... 3. Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile “5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında”, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20’nci günü akşamına kadar. " şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, ivazsız intikallerde verginin kesilerek ödenmesi sorumluluğu intikalin sağlandığı kaynak için söz konusudur, yani eğer at yarışından elde edilmiş ise kanunda belirtilen oranda verginin bahiisi kazanan adına kesilerek vergi dairesine yatırılması gerekir. bu bağlamda kişinin ayrıca bir vergi ödeme yükümlülüğü bulunmaz, burada bir hata vardır. Sahte kimlik ile işlem yapan hakkında suç duyurusunda bulunmakla birlikte, ilk önce vergi dairesine VUK 118-124 madde hükümleri doğrultusunda talepte bulunulmalıdır. Red yanıtının alınması durumunda ise, salınan verginin kaldırımlası için vergi mahkemesinde dava ikame edilmelidir.
vergi yükümlülüğü olmaması veya fazla ve yersiz vergi ödenmiş olması ya da, 6183 sayılı kanunun 79 maddesinde belirtilen süre içerisinde borçlu olmadığının bildirilmemesi ve idareye kamu alacağını ödemesi durumunda 1 yıllık süre içerisinde genel hükümlere göre menfi tespit davası ikame edilebilecektir.

Öncelikle, müvekkil adına salınan verginin, sorumlu Jokey klübünce tevkif suretiyle ödenip ödenmediğini de öğrenmenizde yarar vardır.