Mesajı Okuyun
Old 07-01-2012, 13:17   #2
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

HMK'da belirsiz alacak davasının düzenlendiği 107 maddenin gerekçesinde "Belirsiz alacak ve tespit davalarına ilişkin hükümlerin mukayeseli hukukta da yer aldığı dikkate alınarak, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukukî ilişki ile asgarî bir miktar ya da değer belirterek belirsiz alacak davası açabilmesi kabul
edilmiştir. Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır. Açılacak davanın miktarı biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılamaz. Çünkü, her davada arandığı gibi, burada da hukukî yarar aranacaktır, böyle bir durumda hukukî yararın bulunduğundan
söz edilemez. Özellikle, kısmî davaya ilişkin yeni hükümler de dikkate alınıp birlikte değerlendirildiğinde, baştan tespiti mümkün olan hâllerde bu yola başvurulması kabul edilemez.
"

Eda davası açılması gerektiği halde belirsiz alacak davası açılması durumunda hukuki yarar yokluğundan davanın HMK 114/h maddesi uyarınca red edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Alıntı:
Yazan lawyer34
Değerli meslektaşlarım...Müvekkil işverene karşı, ücreti bordrosunda tam gösterilen bir işçi için kıdem,ihbar,fazla mesai ...kalemleri için belirsiz alacak davası açılmıştır..Fazlaya ilişkin kısımlar için bilirkişi raporu ile tespit edilecek miktara göre artırım yapılacağı belirtilmiştir.(belirsiz + tespit ?) Cevap dilekçemizde belirsiz alacak davası açılamayacağını,ücretin tartışmasız olduğunu beyan ettik..Ki davacı da ücretini aynen beyan ediyor.Şimdi davacı bu aşamadan sonra artırma hakkına sahip midir?Bu husus davalı vekili olarak aklıma takıldı.Mesela bu hususta ıslah olur mu?Değerli görüş ve düşüncelerinizi paylaşırmısınız...Teşekkürler...