Mesajı Okuyun
Old 06-01-2012, 13:22   #7
sincap

 
Varsayılan

Bu karar ile sorumu şu yönde genişletebilirim; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve fakat ruhsata aykırı yapı konusunda kararda herhangi bir şeye yer verilmemesi halinde, ne yapacak benim canım müvekkilim?

Tekrar teşekkürlerimi sunarım...

T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2009/11611
K. 2009/9307
T. 13.5.2009

• İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMAK ( 5271 S.K. Md. 231/9 Gözetilmeden Koşullu Olarak Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilemeyeceği )

• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ( İmar Kirliliğine Yol Açmak - 5271 S.K. Md. 231/9 Gözetilmeden Koşullu Olarak Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilemeyeceği )

• KAMUYA ZARAR VERME ( İmar Kirliliğine Yol Açmak/Kamuya Zarar Verilmediği- Özel Etkin Pişmanlık Hükmünü Dikkate Alan Bir Gerekçe İle Hükmün Açıklanmasının Koşullu Olarak Geri Bırakılmasına Karar Verilmemesi Gereği/Ayrı Kurumların Uygulama Koşullarının Bu Şekilde Birleştirilemeyeceği )

• ETKİN PİŞMANLIK ( İmar Kirliliğine Yol Açmak/Kamuya Zarar Verilmediği- Özel Etkin Pişmanlık Hükmünü Dikkate Alan Bir Gerekçe İle Hükmün Açıklanmasının Koşullu Olarak Geri Bırakılmasına Karar Verilmemesi Gerektiği/Ayrı Kurumların Bu Şekilde Birleştirilemeyeceği )
5237/m.184
5271/m. 231

ÖZET : İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında; mahkemece sanık hakkında hükmolunan hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile ilgili maddenin 9. fıkrası gözetilmeden, koşullu olarak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Anılan hüküm ancak; sanığın mağdur veya kamuya verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylarda uygulanabilir. Oysa dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkemece saptanmış ve ödenmesi gereken bir maddi zarar bulunmamaktadır. Mahkemenin, özel etkin pişmanlık hükmünü dikkate alan gerekçeyle iki ayrı kurumun uygulama koşullarını birleştirerek verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar hukuka uygun değildir.

DAVA : İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık Hasan'ın, 5237 sayılı TCY'nin 184/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaata ruhsat alınması ya da eski hale getirilmesi koşuluyla açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ( Büyükçekmece Asliye Birinci Ceza Mahkemesi )'nce verilip itiraz edilmeksizin kesinleşen 22.07.2008 tarihli kararın, Adalet Bakanlığı tarafından 03.03.2009 gün ve 12625 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 30.03.2009 gün ve 64940 sayılı tebliğnamesiyle Daireye gönderilen dava dosyası incelendi.

Tebliğnamede "Sanığın inşaat ruhsatı almadan kaçak inşaat yapmak şeklinde kabul edilen eyleminden dolayı, mahkemece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası verilmesini müteakip, karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaat ruhsatı alınması ya da eski hale getirilmesi koşulu ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. maddesinde yer alan "Altıncı fıkranın ( c ) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir." şeklindeki düzenleme karşısında, 6. maddenin ( c ) bendinde belirtilen mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartının derhal yerine getirilemediği hallere mahsus olmak üzere, zararın giderilmesini sağlamak amacıyla koşullu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, oysa ki sanığın eyleminde bir zararın meydana gelmediği, kaldı ki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/5. maddesinde yer alan "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." şeklindeki düzenlemeye göre, kişinin kararın kesinleşmesinden sonra kaçak inşaatı ruhsata uygun hale getirmesi durumunda cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak olması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.

Gereği görüşüldü:

KARAR : 5271 sayılı CYY'nin 231. maddesinin 6. fıkrasında, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a ) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, b ) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c ) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir." 9. fıkrasında, "Altıncı fıkranın ( c ) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir." 5237 sayılı TCY'nin 184. maddesinin 5. fıkrasında ise "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmü yer almaktadır.

İncelenen dosyada, mahkemece sanık hakkında hükmolunan 10 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, CYY'nin 231/9. maddesi gözetilmeden, koşullu olarak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Anılan hüküm ancak; sanığın mağdur veya kamuya verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylarda uygulanabilir. Oysa dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkemece saptanmış ve ödenmesi gereken bir maddi zarar bulunmamaktadır. Mahkemenin, 5237 sayılı TCY'nin 184/5. maddesindeki özel etkin pişmanlık hükmünü dikkate alan gerekçeyle iki ayrı kurumun uygulama koşullarını birleştirerek verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, yasa yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, imar kirliliğine neden olma suçundan sanık Hasan hakkında, Büyükçekmece Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilip kesinleşen 22.07.2008 gün ve 2007/147332008/1074 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 309. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), karardaki hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilebilecek nitelikte olduğundan, aynı yasa maddesinin 4/d fıkrası gereğince "karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaata ruhsat alınması ya da eski hale getirilmesi koşuluyla" ibaresinin kararın ( 2-a ) bendinden ÇIKARILMASINA, 13.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.