Mesajı Okuyun
Old 06-01-2012, 11:11   #3
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Bir yandan denebilir ki,A ile B arasındaki sözleşme taraflarca açıkça sonlandırılmadığı için yürürlüktedir.B'nin taşınmazdan başka şehre taşınarak yararlanmaması A'nın sorunu değildir. A kira sözleşmesinin kendisine yüklediği mecuru kiracının kullanımına hazır bulundurma borcunu yerine getirmektedir ve karşılığında da doğal olarak kira bedellerini yazılı sözleşmenin tarafı olan B'den talep edebilir.Bu görüş,kira sözleşmesinin uzadığı hallerde,yeni dönem sona ermeden mecuru boşaltan kiracının kira bedellerinden sorumluluğuna ilişkin Yargıtay uygulaması ile de desteklenebilir.
Diğer yandan denebilir ki,BK 18.maddesi gereğince tarafların gerçek iradeleri araştırılmalıdır.A,B'nin mecurdan ayrıldığını ve artık orayı oğlu C'nin kullandığını bildiği halde ve duruma ses çıkarmayarak hatta uzunca bir süre ondan kira bedellerini tahsil ederek, C'nin kiracısı olduğunu kabul etmektedir.Bu görüş de 6570 sayılı yasanın 12.maddesine göre fuzuli şagil olarak kiracının aile efradından olan kimselere açılan tahliye davalarında,Yargıtay'ın red yönündeki kararlarıyla desteklenebilir.

Size hangi görüş daha yakın geliyor?Gerekçesiyle yazarsanız sevinirim.