Mesajı Okuyun
Old 05-01-2012, 11:50   #58
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Geçenlerde askerde amirim olan komutan hakkında başlatılan soruşturmayla ilgili olarak görgü ve bilgim istenerek karakola davet edildim. İlginç bir psikolojiymiş, olayları ve neyle ilgili olabileceğini düşünüp dalgın dalgın karakola girerken -ki soğuktu da- elim cebimde yabancısı olmadığımız karakolun kapısına yöneldim. Kapıda bekleyen silah nöbeti tutan ve vatandaşla sohbet eden polis memuru bana "Birader nereye giriyorsun öyle gel bakim buraya!" dedi... "ifade vermek için çağrıldım ifade vericem" dedim "Ne ifadesiymiş bu, gel buraya" diye eliyle gel işareti yapmaya devam etti. *iğneleyici ifade ile* "Size mi vericem ifadeyi?" dediğim de "Önce elini cebinden çıkar burası devlet dairesi" dedi afalladım... [Askerlik hatıralarım canlanmışken baya bi ironik olmuştu "Emret Komutanım!" diyesim gelmişti bir an ]

...Şimdi askeri literatürde El cepte hoş olmaz. Ancak vatandaş sıfatıyla geldiğim karakol kapısında -Makam odasında da değilim- Bu tür dialog bana cehalet zihniyeti gibi geldi. Kendimi aşağılanmış hissettiğim için söylemeyecektim ama dayanamayıp söyledim. "Beyefendi ben Avukatım gitmem gereken yeri biliyorum size kolay gelsin" dedim döndüm arkamı gidiyordum bu sefer de "Göster kimliğini" dedi... Gösterdim. Zaten dağıttığı şeyi toplama gereği duymadı ve üsteledi "Avukat da olsaNIZ el cepte olmaz." İfademi verdikten sonra şikayet olarak değil ama bilgilendirme bağlamında yaşadığımı amirlerden birine anlattığımda gülümsedi "Olur böyle şeyler" dedi

Haklıydı. Yakın tarihinde iki darbe görmüş ilk okulda bile yanaşık düzenin öğretildiği kraldan çok kralcı insanların olduğu bir memlekette "Olur böyle şeyler..." Zihniyetin değişmesi için olanın olması gerekene gitmesini beklemiyorum. Bu zihniyete sahip olanların bu dünyadan gideceği günü bekliyorum. Saygı sınırları içerisinde olan bu düşüncemi de özgürlüğüm bağlamında kabul ederekten saygılarınıza sunuyorum.
"Olur böyle şeyler..."
Sayın TaitaDragonfire;

Koyulaştırdığım bölüm esasen otoritenin temsilcisi konumunda olan ya da kendini o konumda görmek için yeterince dayanağı (hukuki değil tabi ki) olduğunu düşünen kamu görevlilerinin zihniyetini yansıtmaya yetiyor. Bu zihniyetin değişmesi mümkün müdür, yoksa kimi dönemlerde artarak kimi dönemlerde azalarak bir şekilde devam edecek midir, göreceğiz. Ancak devlet otoritesinin koruyucu/himaye edici yönünü görevlerini icra ederken her nebze hisseden görevliler karşısında hukuk dışında bir dayanağı olmayan ve çoğunluğu teşkil eden kitlelerin ve avukatların çektiği zorlukları o makamları işgal edenlerin birçoğu bilemez, bilmek istemez, istese yüzleşmek istemez.