Mesajı Okuyun
Old 03-01-2012, 10:28   #5
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/13332
Karar: 2008/16732
Karar Tarihi: 07.10.2008

ÖZET: Asliye Hukuk Mahkemesinin itirazın iptali kararının bozulması sonrasında vereceği karara göre icra müdürlüğü işlem yapmalıdır. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar verirse, dosyaya yatan paranın haksız olarak alacaklılara verildiği anlaşılacağından bu para ayrıca hükme gerek kalmadan alacaklılardan geri alınacaktır.

(2004 S. K. m. 36, 40, 361)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı vekili tarafından faturaya dayalı ilamsız takip yapıldığı, süresinde icra müdürlüğüne itiraz üzerine alacaklı vekilince itirazın kısmen iptaline karar verildiği, bu kararın tehiri icra talepli olarak borçlu vekilince temyiz edildiği 21.12.2005 tarihinde dosya alacağını karşılayacak miktar olan 4.950.YTL. yi icra dosyasına yatırarak 22.12.2005 tarihli 60 günlük mehil vesikası aldığı, ancak, mehil süresinde Yargıtay'dan tehiri icra kararı getirmediği nedeni ile alacaklıların talebi kabul edilerek 8.6.2006 tarihinde borçlunun teminat olarak dosyaya yatırdığı paranın alacaklıya ödendiği anlaşılmaktadır.

Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin itirazın iptali kararının Yargıtay 15. Hukuk Dairesince bozulduğu, bozma üzerine dosyanın kaydını yapan Asliye Hukuk Mahkemesince takip dosyasına yatan paranın İİK.nun 36/5. maddesi uyarınca iadesine karar verildiği, bu kararı alan borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvurarak tehiri icra kararı almak için yatırılan teminatın alacaklılara verilmesi işleminin şikayet yolu ile iptalini istediği görülmektedir.

İİK.nun 36/5 fıkrası uyarınca aynen; <Yargıtay'ca hüküm bozulduğu takdirde borçlunun müracaatı üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir> hükmünü düzenlemektedir.

Yukarıda açıklanan somut olayda anılan maddenin uygulanma koşulları yoktur. Çünkü söz konusu teminat icra dosyasında olmayıp alacaklılara ödenmiştir.

Olayda İİK.nun 40. maddesinin uygulanmasına da yasal imkan yoktur. Çünkü bu madde ilamlı takipler için olup, somut olayda ise ilama dayalı bir takip yapılmamıştır.

Somut olaya İİK.nun 361. maddesi uygulanmalıdır. Buna göre Asliye Hukuk Mahkemesinin itirazın iptali kararının bozulması sonrasında vereceği karara göre icra müdürlüğü işlem yapmalıdır. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar verirse, dosyaya yatan paranın haksız olarak alacaklılara verildiği anlaşılacağından bu para ayrıca hükme gerek kalmadan alacaklılardan geri alınacaktır.

Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)