İş davası belirsiz alacak davası olmalıdır. Çünkü

Davacı davasını vekille temsil etme mecburiyeti yoktur. Diyelim ki davacı davasını vekil olmadan açtı. Günde 5 saatten fazla mesai yaptığını iddia etti. Hesabını da buna göre yaptı ve buna göre talepte bulundu. Ancak yasal olarak 3 saatten fazla mesainin talep edilmeyeceği bilebilir durumda değil. Bu teknik bir konudur. Çünkü gerçekte çalışsa bile yasal olarak talep edemeyecek. Yani belirlenebilir dersek davacının belirlediği saati ispatlamasına rağmen 3 saatten fazla olan kısım reddedilecektir. Bu durumda işçi belirlediği halde davasının bir kısmı reddedilecektir.

Ayrıca hâkim fazla mesaide takdiri indirim uygulama durumu söz konusu olduğunda dava açmadan işçi hâkimin takdiri indiriminin ne kadar olacağını bilemez. Öngörüye dayalı da dava açılması kabul edilemez. Hâkimin ne kadar indirim yapacağını bilmeden dava miktarını belirlemesini beklemek yerinde değildir.

Eğer davacının açtığı dava belirlenebilir bir dava ise dava dilekçesi ve ekleriyle bunu ıspatlamış olması gerekir. Ancak bu durumda neden mahkeme belirlenmediği gerekçesiyle emsal ücret araştırmayı yapıyor. Tanık dinliyor. Hersey belli ise buna ne gerek var.

TARAFLAR TÜM DELİLLERİ DOSYAYA SUNDUKTAN SONRA NEDEN HAKİM HESAP YAPMADAN UZMAN BİLİRKİŞİYE DOSYAYI GÖNDERİYOR. HÂLBUKİ TÜM DONELER DOSYADA MEVCUT. HAKİM BİLE TÜM DELİLLER VE TALEPLER DOSYADA MEVCUT İKEN BUNLARA BAKIP İSÇİNİN ALACAĞINI TESPİT EDEMEDİĞİ VE DOSYAYI BİLİRKİŞİYE GÖNDERİP ÖYLE ALACAK MİKTARINI BELİRLEDİĞİ HALDE NEDEN İŞCİ DAHA DAVA AÇILMADAN DELİLLER TOPLANMADAN TALEBİNİ NETLEŞTİRME MECBURİYETİNDE OLSUN.

KALDI Kİ İŞ MEVZUATI GEREĞİ KANUNLAR İŞCİ LEHİNE UYGULANIR DÜZENLEMESİ KARŞISINDA BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLMASI GEREKİR.