Mesajı Okuyun
Old 19-12-2011, 12:34   #10
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/7719
K. 2008/12192
T. 21.11.2008
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Davalılar Taşınmazları Tapu Sicilinin Aleniyet ve Güvenilirlik İlkesinden Değil Sicilin İlletini Teşkil Eden Geçersiz Vekaletnameye Dayandıkları - Edinimleri Yolsuz Tescil Hükmünde Olduklarından İyiniyet Kuralından da Yararlanamayacakları )
• GEÇERSİZ VEKALETNAME ( Davacıların Edinimleri Yolsuz Tescil Hükmünde Olduklarından İyiniyet Kuralından da Yararlanamayacakları )
• YOLSUZ TESCİL ( Geçersiz Vekaletnameye Dayanılması/Tapu İptali ve Tescil - Davacıların Edinimleri Yolsuz Tescil Hükmünde Olduklarından İyiniyet Kuralından da Yararlanamayacakları )
• İYİNİYET ( Geçersiz Vekaletnameye Dayanılması/Tapu İptali ve Tescil - Davacıların Edinimleri Yolsuz Tescil Hükmünde Olduklarından İyiniyet Kuralından da Yararlanamayacakları )
4721/m.1023, 1025
818/m.37
ÖZET : Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davalılar taşınmazları tapu sicilinin aleniyet ve güvenilirlik ilkesinden değil, sicilin illetini teşkil eden geçersiz vekaletnameye dayanarak edinmişlerdir. Bu nedenle edinimleri yolsuz tescil hükmündedir. İyiniyet kuralından da yararlanamazlar.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, vekili iken vekaletten istifa etmekle yetkisi sona eren davalı Taner'in, kendisine vekaleten 1558 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 5, 13, 14, 16 nolu bağımsız bölümleri diğer davalı şahıslara satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan temliki işlemin geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.

Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece; davalı Tapu 5icil Müdürlüğü yönünden husumet yokluğundan, diğer davalılar yönünden sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar; davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü hakkında husumet yokluğundan, diğer davalılar yönünden davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacı Öner'in İzmir Yirminci Noterliği'nde düzenlenen 11.03.1997 tarih, 10722 yevmiye nolu satış yetkisini de içeren vekaletname ile davalılardan kardeşi olan Taner'i vekil tayin ettiği, sonradan Taner'in İzmir Onuncu Noterliği'ne müracaat ederek vekillikten çekildiğini bildirmek suretiyle 14.09.2000 tarih, 18683 yevmiye nolu vekillikten istifa ettiğine dair belge düzenlettiği, akabinde de davacı Öner tarafından satış yetkisi bulunmayan yeni bir vekaletname ile davalı Taner'i vekil kıldığı, davalı Taner'in vekillikten çekildiği hususunun noter aracılığıyla 22.09.2000 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğü'ne tebliğ edildiği, ne var ki, Taner'in satış yetkisini içeren vekillik görevinden çekilmesine ilişkin bu vekaletnamenin kullanılarak davacının mülkiyetindeki çekişme konusu taşınmazlardaki paylarının 28.09.2005 tarihinde düzenlenen resmi akitle davalılar Fevzi, Ali Rıza, Fahrettin ve Fevzi Lütfi'ye satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki; vekalet görevinin hangi hallerde son bulacağı Borçlar Kanunu'nun 35. ve 397. maddelerinde hükme bağlanmış olup, buna göre İzmir Onuncu Noterliği'nde düzenlenen 14.09.2000 tarih, 18683 yevmiye nolu belge ile davalı Taner'in vekillikten çekildiği, vekalet görevinin bu sebeple son bulacağı kuşkusuzdur. Buna karşın, vekalet görevi son bulduğu halde davalı Taner'in çekişme konusu taşınmazlardaki davacı Öner'in paylarını davalılar Fevzi, Ali Rıza, Fahrettin ve Fevzi Lütfi'ye satış suretiyle temlik etmesinin hukuki dayanağının bulunmadığı, bu işleyiş tarzına göre, taşınmazlardaki davacı paylarını edinenler ilk el durumunda olup, edinmelerinin hukuki dayanağının doğrudan iptal edilen vekaletname olduğu tartışmasızdır.

Bir başka ifade ile; davalılar Fevzi, Ali Rıza, Fahrettin ve Fevzi Lütfi'nin taşınmazları tapu sicilinin aleniyeti ve güvenilirlik ilkesinden yararlanarak edinen kimseler konumunda olmayıp, sicilin illetini teşkil eden geçersiz vekaletnameye dayanarak malik olan kimseler oldukları açıktır.

O halde, bu davalıların edinmelerinin Türk Medeni Kanunu'nun 1025. ve Borçlar Kanunu'nun 37. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve ilk el olmaları sebebiyle de Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde öngörülen iyiniyetli müktesibin edinmesinin korunacağı ilkesinden yararlanamayacakları sabittir.

Hal böyle olunca, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olması doğru olduğundan, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

Ancak, davalılar Ali Rıza, Fevzi, Fahrettin ve Fevzi Lütfi hakkındaki tapu iptali ve tescili davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığından, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir.

SONUÇ : Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.