Mesajı Okuyun
Old 09-12-2011, 15:11   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan apple pie
Değerli meslektaşlarım,
İş mahkemesinde davalı işveren vekili olarak bulunduğum bir dosyada, işçinin 3 gün üst üste işe gelmemesi nedeni ile tutanaklar tutulmuş, işçiye mazeretini bildirmesi için noterden ihtar çekilmiş, telefon görüşmelerinde de gelmeyeceğini belirtmesi üzerine süresine riayet edilerek iş sözleşmesinin feshine dair ihtarname ile de fesih gerçekleşmiştir. İşçinin kıdem, ihbar, fazla çalışma v.s alacaklarına dair açtığı bu davada, sözkonusu işe gelinmeyen her gün için ayrı ayrı tarihleri ile tutanak olmasına rağmen, tutanak tanıkları işçinin birkaç gün işe gelmediğini, en son olarak ta işverenin yanlarında işçiyi telefonla aradığını gelmeyeceğini söylemesi üzerine tüm tutanakların aynı gün tutulduğunu beyan etmişlerdir. Ortada 25, 26, 27 Mayıs tarihlerine ait 3 ayrı tutanak olmasına rağmen; tanıklar işçinin 3 gün işe gelmediğini söyleselerde; bu üç ayrı tutanağı son gün hep birlikte imzaladıklarını söyledikleri için; bilirkişi raporunda, haksız ve bildirimsiz fesih olduğunu belirtmiştir. Tüm günlerin tek bir tutanakta sonradan tutlmasına ilişkin bir Yargıtay kararı bulmama rağmen; diğer deliller kanıtlamasına rağmen sadece her biri devam eden günlere ait 3 tutanağın aynı gün tutulmasının haksız fesih kabul edilmesine karşı bir karar bulamadım. Bu konuda sizlerin bilgi, görüş ve sunabileceği Yargıtay kararlarına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.


Düşünceme göre; devamsızlık, işçinin işine devam etmeme halidir. İşyeri kayıtları ile işçinin işine devam etmediği görülmektedir. Fesihten sonra tutulan tutanaklara itibar edilemez ise de, olayda böyle bir durum yoktur. Her gün için ayrı tutanak tutulduğu açık olduğundan ve tutanakların gerçeğe aykırı olduğu savunması da yapılmadığından, tutanakların aynı gün, devamsızlığın sonu günü tutulmasında bir mahzur görmüyorum. Fesih 25/II-g maddesine göre haklıdır. Saygılarımla.