Mesajı Okuyun
Old 07-12-2011, 12:39   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan svejk
muhterem meslektaşlar,
bir stajyer avukat olarak şu günlerde (sanki) boyumu biraz aşan işlerle uğraşıyorum. şikayetçi olduğum söylenemez, bilakis mutluyum önümdeki dosyaların çeşitliliğinden. ancak fakülte yıllarında öğrendiklerimin hem ne kadar yüzeysel hem de ne kadar "uçucu" olduklarını gördükçe bana güvenen insanlara karşı mahcup olma korkusuyla yüz yüze geliyorum.
"yukarıda izah edilen nedenlerden ötürü" yeni bir meseleyle karşınızdayım.
bu kez müvekkil, 28 şubat süreci sonunda (yıl: 97) "malum" sebeplerden ötürü işine son verilmiş bir öğretmen. kendisi bir devlet okulunda stajyer öğretmen olarak görev yaparken ilişiği kesilmiş. şimdi özel bir eğitim kurumunda ücretli öğretmen olarak istihdam edilmek istenmiş, gerekli başvurular yapılmış, ancak ilgili milli eğitim müdürlüğünden red cevabı gelmiştir.
şimdi...
bugünkü konjonktürü de göz önünde bulundurursak eğer, müvekkilin idare hukuku anlamında bir kazanılmış hakkı mevzubahis midir?
konuyla ilgili mevzuat konusunda bilgi sahibi olan var mı? devlet memurları kanunu, özel eğitim kurumları kanunu vs... hangi kanun (alt düzenlemelere) yoğunlaşmalıyım?
son olarak konuyla ilgili emsal olay/karar paylaşmanız mümkün mü? şimdiden teşekkürler...
Müvekkilinizin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi memur iken mi yoksa memuriyeti söz konusu değilken mi ilişiği kesiliyor?

Ayrıca günümüz konjönktüründen ziyade yasaların göz önünde bulundurulması daha doğru olur diye düşünüyorum. O dönemde olduğu gibi bu dönemde de hukuksuzluklar yaşanıyor. Olaya "rövanş" mantığıyla yaklaşılması durumunda (siz sadece soruyorsunuz ama bu şekilde yaklaşanlar da azımsanmayacak kadar çok) sonu gelmeyecek bir kaotik sürecin ortaya çıkması da mümkün.