Mesajı Okuyun
Old 07-12-2011, 11:01   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MTL
Değerli Meslektaşlarım,

Y16. HD 2007/50 e, 2007/583 K sayılı ilamı der ki;

İcra İflas Kanunu'nun 89/1 maddesine uygun olarak çıkarılan 1. haciz ihbarnamesine sanığın yetkilisi bulunduğu üçüncü şahıs şirketin vekili tarafından borçlu şirketin müvekkil şirkette herhangi bir alacağının olmadığını bildirerek itiraz etmesi karşısında, vekilin beyanından sanığın sorumlu tutulamayacağı gözönüne alınarak sanığın BERAATİNE karar verilmesi gerekirken....

2004 sayılı kanunun 338. maddesi "Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" diyor.

Yine 345. maddesinde "Bu kanunda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya muamelelerini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmi şahsın müdürlerinden, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve azasından veya murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur" denilmektedir.

Yargıtay kararı ile kanunun emredici hükümleri birbirinden tamamen farklı şeyler söylüyorlar. Ben mi yanlış yorumluyorum sayın meslektaşlarım?

Sayın meslektaşım,
Sanırım yasada geçen "vekil" sözcüğünü yanlış yorumluyorsunuz. Yasada kastedilen vekil, şirket işlerini şirket yetkisinden aldığı vekaletname ile yürüten kişidir.
Yargıtay kararındaki vekil ise avukattır. Suçu işleyen ilk sözettiğimiz vekil ise, o kişi cezalandırılır. Ancak avukat ise, şirket yetkilisi avukatın fiilinden sorumlu tutulamaz.


Alıntı:
Yazan kezzy
Belirttiğiniz İİK.345. maddesi, 6763 sayılı kanunun 42. maddesi uyarınca mülgadır

Meslektaşımızın belirttiği, maddenin ilk fıkrasıdır ve yürürlüktedir; mülga edilen ikinci fıkradır.