| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		T.C. 
ANKARA 
9. İDARE MAHKEMESİ 
ESAS NO : 2010/1449 KARAR NO : 2011/1686 
DAVACI  __________________ :  
DAVALI ___________________ : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI / ANKARA 
VEKİLİ ____________________ :  
DAVANIN ÖZETİ __________  : Davacının Emekli Sandığına tabi geçen hizmetlerine karşılık emekli 
ikramiyesi ödenmesi talebinin reddine ilişkin 13/07/2010 tarih ve 51.455.085 sayılı davalı idare işleminin;  
Anayasa Mahkemesinin 05.02.2009 tarih ve E:2005/40 , K:2009/17 sayılı kararı ile 2829 sayılı kanunun 
12.maddesinin 1. fıkrasının Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği , bu karardan  
sonra yeniden yapılan yasal düzenlemenin de Anayasaya aykırı olduğu, dolayısıyla Anayasa Mahkemesi  
kararı uyarınca emekli sandığına tabi olarak geçen hizmetlerine karşılık emekli ikramiyesi ödenmesi  
gerektiği ileri sürülerek iptali ile ödenmeyen emekli ikramiyesinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi  
istenilmektedir. 
SAVUNMANIN ÖZETİ : Anayasa Mahkemesinin 05.02.2009 tarih ve E:2005/40 , K:2009/17 sayılı kararı ile  
2829 sayılı Kanunun  12.maddesinin 1. fıkrasının Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar  
verilmişse de, 19.06.2010 tarihli, 27616 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve yayımı tarihinden itibaren  
yürürlüğe giren 16.06.2010 tarihli ve 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190 sayılı Kanun Hükmünde  
Kararnamede Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 14 üncü maddesi ile 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı  
Kanununun 89 uncu maddesinde yapılan değişiklik dikkate alındığında davacıya emekli ikramiyesi  
ödenmesinin mümkün olmadığı, tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın  
reddi gerektiği savunulmaktadır. 
TÜRK MİLLETİ ADINA  
Karar veren Ankara 9. İdare Mahkemesi'nce işin gereği görüşüldü: 
Dava, davacının Emekli Sandığına tabi geçen hizmetlerine karşılık emekli ikramiyesi ödenmesi  
talebinin reddine ilişkin 13/07/2010 tarih ve 51.455.085 sayılı davalı idare işleminin iptali ile ödenmeyen  
emekli ikramiyesinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır. 
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında  
Kanunun "Aylığı Bağlayacak Kurum" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Birleştirilmiş hizmet süreleri  
toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla  olan kurumca,  
hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca,  
kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir." hükmü yer almış; "Emekli İkramiyesi" başlıklı 12.  
maddesinin 1. fıkrasında ise "Son defa T.C. Emekli  Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve  
kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara,  
T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen  
sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi  
ödenir." hükmüne yer verilmiş, Anayasa Mahkemesinin 5.2.2009 günlü ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı  
kararı ile, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi  
görevlerden emekliye ayrılan ve ... "ibaresinin iptaline karar verilmiş, bu kararın gerekçesinde " bir  
yıldan fazla 5434 sayılı Yasa kapsamında görev yaptıktan sonra kamu dışında bir sosyal güvenlik  
kuruluşuna bağlı olarak çalışmalarını tamamlayıp 2829 sayılı Yasa'nın 8. maddesi uyarınca yaşlılık aylığı 
bağlananlara da, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılma koşulunu  
taşımadıklarından Emekli Sandığına tabi olarak yaptıkları çalışma sürelerin için emekli ikramiyesi"  
ödenmemesi ve bu suretle 
emekli ikramiyesi ödenmesi konusunda "son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayırım"  
yapılmasının Anayasa'nın 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğu vurgulanarak Sosyal Sigortalar Kurumu  
tarafından yaşlılık aylığı bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya  
kesenek Ödemek suretiyle geçen sürelerin toplamı üzerinden T.C. Emekli Sandığı tarafından emekli  
ikramiyesi ödenmemesinin de anılan Anayasa hükümlerine aykırılık oluşturduğu belirtilmiştir. 
Anayasa Mahkemesinin yukarıda özetlenen kararından sonra; uyuşmazlık konusu olayın yasal  
dayanağını oluşturan ve 16.6.2010 günlü, 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde  
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14. maddesiyle değiştirilen, 5434 sayılı Türkiye  
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasında “Hizmet sürelerinin tamamı bu  
Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi  
kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan  
ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir  
aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi  
hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga  
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun  
8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire,  
kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden  
bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin  
birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri  
uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir. 
16.6.2010 günlü, 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede  
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14. maddesiyle, 8.6.1949 günlü, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti 
Emekli Sandığı Kanunu’nun 89. maddesinin değiştirilen birinci fıkrasının ikinci cümlesinin “Son defa bu  
Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren  
görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve...” bölümünün, Anayasa’nın 2., 10., 138. ve 153.  
maddelerine aykırılığı savıyla Anayasa Mahkemesinin Esas Sayısı:2011/81 esasında kayıtlı açılan  
davada; Anayasa Mahkemesi' nin 12.05.2011 günlü, E.2010/81, K.2011/78 sayılı kararı ile "Anayasa  
Mahkemesi’nin iptal ettiği hükümle eldeki davada iptali istenilen hükümler arasında ilk  bakışta farklılık  
varmış gibi görünse de, farklılık 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden kaynaklanan mevzuat  
değişikliğine dayanmaktadır. 5510 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinde 5434 sayılı Kanun’a ilişkin geçiş  
hükümleri yer almaktadır. Her iki kural kapsamına giren kimseler son defa T.C. Emekli Sandığına tabi  
görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine 2829 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet  
süreleri üzerinden aylık bağlananlardır. İptali istenilen kuralda 5510 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi  
hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerin de eklenmiş olması kapsamı değiştirmemektedir. Her iki  
kural gereğince kapsamdaki kişilere 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesi gereğince Emekli Sandığı  
Kanunu’na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet  
sürelerinin toplamı üzerinden her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli  
ikramiyesi olarak ödenmektedir. 
Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi’nin K.2009/17 sayılı kararıyla iptal ettiği kural ile eldeki davada  
iptali istenilen kural kapsam ve içerik yönünden aynı niteliktedir. Bu nedenle iptali istenilen kural  
Anayasa’nın 153. maddesine aykırı olarak yasalaşmıştır." gerekçesiyle 16.6.2010 günlü, 5997 sayılı Bazı  
Kanunlarda ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 14.  
maddesiyle, 8.6.1949 günlü, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 89. maddesinin 
değiştirilen birinci fıkrasının ikinci cümlesinin “Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü  
maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve ...”  
bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş, bu karar 09.07.2011 tarihli Resmi  
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 
Anayasa Mahkemesince bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı  
bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan  
kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı  
düşeceği için uygun görülemez. 
Diğer yandan, Anayasanın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı  
olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz  
sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir. 
Buna göre, Anayasa Mahkemesince verilen karar ile, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet  
süreleri birleştirilmek suretiyle, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan sosyal  
güvenlik kurumu tarafından aylığı bağlananlardan, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye  
ayrılmamış olanlar ile Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik kurumlan tarafından emekli veya yaşlılık  
aylığı bağlananlara emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı  
Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken  
emekliye ayrılan ve ..." ibaresi iptal  edildiğinden, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasının iptal  
kararından sonraki şekline göre, "kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet  
süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya  
kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu 
hükümlerine göre emekli ikramiyesi" ödenmesi gerekmektedir. 
Bu durumda, birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlanan davacıya, T.C. Emekli  
Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin  
toplamı üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmekte olup yasal dayanağı kalmayan aksi yöndeki  
dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. 
Öte yandan, Anayasa’nın 125. maddesinde “idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı  
ödemekle yükümlüdür.” kuralı yer verilmiş olup, davacının hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanan işlem  
nedeniyle uğradığı zararın tazmini Anayasal bir zorunluluktur. 
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacının ödenmeyen emekli ikramiyesinin  
davalı idareye başvuru tarihi olan 15/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya  
ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 61,30 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya  
verilmesine, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren  
30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 14/07/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 
BAŞKAN  Üye Üye 
 
Aynı doğrultuda verilen diğer bir karar 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |