Mesajı Okuyun
Old 02-12-2011, 08:53   #15
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Ben olayda işveren vekilliğini irdelemenin çok önemli olmadığını düşünüyorum.

24/II-b işverenle ilgili bir maddedir. Bu maddeyi işveren vekili için sadece en üst düzeydeki CEO, genel müdür vesaire gibi işveren vekkilleri için "belki" kullanabiliriz. Zira kanımca söz konusu fıkranın amacı, işçinin, işverenin hakaretine maruz kaldığı durumda şikayet edebileceği, durumu düzeltecek başkaca kimsenin zaten olmayışıdır.

Somut olaya çözümün 24/II-d'den yola çıkarak (ve hatta TBK'dan yararlanarak) aranması gerektiği düşüncesindeyim. Kanımca işçi, işveren'e (ya da en üst düzeydeki işveren vekiline) durumu bildirmelidir. İşverenin bu bildirim sonucu takınacağı tavra göre, sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinde kıdem tazminatına da hak kazanmalıdır. Keza bu bildirim sonucu işveren muhasebe müdürünün örneğin iş sözleşmesini feshedebilir ki, bu halde işçinin fesih hakkı da kalmayacaktır.

Ek Not: İşveren vekilliği kavramı bizim mevzuatımızda çok geniş bir kavramdır.Bir tezgahtaki ustabaşı da orada çalışan düz işçiye göre işveren vekili konumundadır örneğin. Toplu iş hukuku mevzuatında başka, iş güvencesinde başkadır işveren vekilliği...
Somut olayda muhasebe müdürünün işveren gibi kabul edilebilecek bir işveren vekili olacağını düşünmüyorum.

Saygılarımla,
Soru sahibi tarafından muhasebecinin işveren vekili olup olmadığı sorulmuş ise de işveren vekilliğini hiç irdelememiş, bir çalışanın diğer bir çalışana ahlak ve iyiniyete aykırı davranışı karşısında olumsuz davranışa maruz kalan işçi açısından haklı feshin hangi koşulda gerçekleşeceği üzerinde durmuştum.