Mesajı Okuyun
Old 23-11-2011, 10:19   #3
sahinaydın

 
Varsayılan

1-) İtiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz(İİKmd169). Ancak ; "İcra mahkemesi hakimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir(İİKmd169/a).
2-)
Alıntı:
Yazan Kemal Yıldırım 18.05.2008
Teminat akçesinin geri verilmesi
Alıntı:
İİKMadde 44- İhtiyati tedbir ve haciz taleplerinde teminat olarak yatırılan para, banka mektupları, tahviller ve mümasili evrakın, veren kimse tarafından geri verilmesi istenirse, keyfiyeti Kalem Şefi veya Muavini hâkime arz eder; bu hususta mahkemeden alınan kararı infaz ettirmeden, kararı alan kimse ihtiyati haciz veya tedbir kararının infazından vazgeçer ise karşı tarafa tebligata lüzum kalmadan verdiği para veya evrakı hâkimin tasvibiyle geri alabilir. Karar infaza geçildikten sonra iade talebinde bulunursa hâkim usulü veçhile mehil vererek diğer tarafa tebligat yaptırdıktan sonra iadeye karar verir ise Kalem Şefi veya Muavini iadeyi yapar.

Teminatın iadesi için, ya ihtiyati haciz kararından sonra başlatılan takibin kesinleşmesi ya da kesinleşmese dahi borçlunun muvafakatinin bulunması gerekir. Takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun muvafakatinin aranmasına gerek olmadığı gibi, borçlunun muvafakati alındıktan sonra takibin kesinleşmesine de gerek yoktur. Yönetmeliğin ilgili maddesinde aksi yönde bir düşünce de söz konusu değildir, bu düşünceyi destekler niteliktedir. Takibin kesinleşmesine rağmen, hakimin borçlunun muvafakatini almak için muhtıra çıkarmasına gerek yoktur. bunun gibi borçlunun muvafakati alındıktan sonra takibin kesinleşmesine de gerek yoktur. Mahkemelerin aksi yönde bir davranış sergilemeleri kabul edilemez...
3-) İmza İtirazında ispat yükü borçludadır.