Mesajı Okuyun
Old 17-11-2011, 11:12   #2
avukat ışık

 
Varsayılan

eklediğim karara göre vergi karnesine itibar edileceğini düşünüyorum, tanık anlatımlarıyla birlikte davanızı ispatlayabilirsiniz. umarım işinize yarar. kolay gelsin.


T.C. YARGITAY

10.Hukuk Dairesi
Esas: 1979/6900
Karar: 1979/1871
Karar Tarihi: 02.03.1979


BORÇLANMA İŞLEMİNİN GEÇERLİ SAYILMASI GEREKTİĞİNİN TESPİTİ İSTEMİ - HİZMET AKDİ İLE ECZACI KALFASI OLARAK ÇALIŞAN DAVACI - BORÇLANDIRMADA ASGARİ İŞÇİ ÜCRETİNİN ESAS ALINMASI GEREĞİ - ÜCRETİN BELİRLENMESİ

ÖZET: Mahkemece; hizmetin gerçekliği konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa bunun diğer kanıtlarla doğrulanmasını isteyebileceği de kuşkusuz olmakla borçlanma isteminin kabulü için aranan sigortacılık koşulu ve askerlik süreleri hakkında da gerekli bilgileri toplayıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

(506 S. K. m. 78)

Dava: Davacı, borçlanma işleminin geçerli sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Karar: Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacı 1.1.1960 ilâ 1.1.1964 tarihleri arasında hizmet akdi ile eczacı kalfası olarak çalıştığının ve bu hizmetlerinin 1912 sayılı Yasa'nın geçici 5. maddesinde belirlenen borçlanılabilir hizmet niteliğinde olduğunun, borçlanma işleminin kurumca yapılması gerektiğinin tespitini istemektedir.

Dinlenen tanık sözleri, vergi karnesindeki bilgiler, eczane personel defteri, davacının yaşı ve görülen işin niteliği gereği, davacının, bu süre içinde hizmet akdi ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Alınan ücretin belirlenememesi, anılan borçlanmaya ilişkin hükümler gereği, davanın reddi için bir neden olamaz. Zira borçlandırılmada, kuruma başvuru tarihindeki günlük asgari işçi ücretinin esas alınacağı yasanın açık buyruğudur. Öbür yandan, alınan ücretin miktarı, aradaki ilişkinin hizmet akdi olarak nitelendirilebilmesi açısından etken de değildir.

Mahkemece; hizmetin gerçekliği konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa bunun diğer kanıtlarla doğrulanmasını isteyebileceği de kuşkusuz olmakla borçlanma isteminin kabulü için aranan sigortacılık koşulu ve askerlik süreleri hakkında da gerekli bilgileri toplayıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece ücretin açıkça belirlenememesi nedenine dayalı olarak davanın reddine hükmolunması isabetli sayılamaz.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmesi ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı