Mesajı Okuyun
Old 11-11-2011, 16:02   #3
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2008/12-803
Karar: 2009/18
Karar Tarihi: 21.01.2009

ÖZET: İhalede ne suretle fesadın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda müşteki borçludan delilleri sorulup bu hususta araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekir.

(2004 S. K. m. 134) (YHGK. 07.04.1982 T. 1979/12-1742 E. 1982/346 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <ihalenin feshi> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 05.07.2007 gün ve 2007/638 E.-2007/687 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 30.11.2007 gün ve 2007/19352-22493 K. sayılı ilamı ile;

(... Borçlu vekilince ihalenin feshi davasında, diğer fesih nedenleri yanında, ihalede fesat olgusuna da dayanılmıştır. Mahkemece diğer fesih nedenleriyle ilgili olarak yapılan şikayetlerin retle sonuçlandığı gerekçe yapılarak istemin reddine karar verilmiş ise de ihalede ne suretle fesadın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda müşteki borçludan delilleri sorulup bu hususta araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, dayanılan fesih sebepleriyle ilgili daha önce yapılan şikayetler nedeniyle verilen ret kararları kesinleşmiş ise de; ihalede fesadın gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda eldeki davadan önce verilmiş bir karar olmamasına ve Hukuk Genel Kurulu’nun 07.04.1982 gün 1979/12-1742 E.-1982/346 K. sayılı ilamında da aynı ilkenin kabul edilmiş bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)