Değerli meslektaşlarım;

Öncelikle henüz geçmemiş olan kurban bayramınızı tebrik ederim.
Bayramdan hemen önce gerçekleşen bir olayı sizinle paylaşmak ve tavsiyelerinizi almak istedim.

Müvekkil adına kayıtlı bir taşınmazın satımı için karşı taraflar yaptıkları anlaşmada, alıcı, evin bedeline karşılık bir miktar nakit ve kendisine ait bir aracın evin satışı karşılığında satıcı müvekkile devrini sağlayacak bunun karşılığında da müvekkil evin devrini gerçekleştirecektir. Taşınmazın devrine yönelik tapuda lazım gelen tüm işlemler yapılıyor ve devir gerçekleştiriliyor eş zamanlı olarak anlaşıldığı gibi bir kısım nakit para alınıyor ve araçla ilgili de müvekkile süreli satış vekaleti veriliyor. Bundan sonrası tahmin ettiğiniz gibi; müvekkil süreyi kaçırıp aracın satışını sağlayamıyor ve geçen sürede bir takım trafik cezalarına maruz kalıyor ve haliyle devir ve satış olmadığı için bu cezalar aracın satışını veren kişi adına kesiliyor. Bundan sonra belki tahmin edilemeyecek kısım ise bu şahıs adına bir iki tane ceza geldi diye ve aracın devri ve satışına yönelik vekaletin süresinin bitmesini de lehine kullanarak, Savcılığa hırsızlıktan suç duyurusunda bulunup aracın teslimini talep ediyor ve araç yakalanıp şahsa teslim edilliyor. Aradaki anlaşmalardan dolayı bu soruşturmadan birşey çıkacağını sanmıyorum ancak; şimdi devri yapılan bir taşınmaza karşılık olarak alınan aracın müvekkile teslimi için nasıl bir yol izlenebilinir? Elde sadece süresi geçmiş bir vekalet ve satış protokolü bulunmakta. Benim aklıma ilk gelen dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunmak. Bunun dışında ya da bununla birlikte bu durum ayrı bir suç teşkil eder mi? Zira ihtarname keşide etmek ya da alacak için hukuk mahkemelerine başvurmak, aracın teslimi yönünde müspet bir netice doğurmaz gibi geliyor. Neticede hali hazırda şahıs aracın maliki ve ruhsat sahibi.. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Saygılarımla