Herkese iyi çalışmalar dilerim. Enteresan bir konu ile karşı karşıyayım. Şöyle ki;

Müvekkil H, lehdarı olduğu bonoyu cirolayarak X şirketine teslim ediyor. Senet vadesi geldiğinde X şirketi senedi protestoya koyuyor. Keşideci ödeme yapmayınca da müvekkil H tarafından senet bedeli ödenmek suretiyle senet teslim alınıyor ve X'in tahsil cirosu karalanıyor.

Söz konusu senet müvekkilin kasasında durmakta iken, eski ortağı E tarafından senet ele geçiriliyor.E, H'nin cirosu ile karalanan X'in cirosunun arasına kendi cirosunu atarak senedi O'ya teslim ediyor. (O ve E kardeş)

O tarafından senet icra takibine koyuluyor. (takibe koyulan senette O'nun cirosu yok, zira senedin arkasında ciro yapılacak alan kalmamış) Takip borçlusu olarak da; keşideci, H ve E gösteriliyor... Konu kısaca bu şekilde.

Yapmayı düşündüklerim;

1-) E ve O hakkında savcılığıa hırsızlık, sahtecilik, bedelsiz senedi kullanmak vs. ilgili tüm maddelerden suç duyurusunda bulunmak.
2-) E ve O'ya karşı menfi tespit davası açmak. (hasım konusunda tereddütlerim var(???))
3-) Savcılıktan, ilgili senedin protestoya koyulduğu esnadaki ciro durumunun ilgili noterden celbini talep etmek.
4-) İmza incelemesi ile E'nin cirosunun diğer cirolardan daha sonra yapıldığının tespitini talep etmek.
5-) X şirketinin kayıtlarının celbi ile müvekkilimin yaptığı ödemeyi tespit etmek.

Konuyla ilgili olarak çok saygıdeğer, kitaplarını okuduğumuz bir üstadımız ile görüşme yaptım. Kendisi, bu konuyla örtüşen bir Yargıtay kararı olmadığını tarafıma beyan etti. Kendi araştırmalarım sonucunda da emsal bir karara denk gelmedim.

Fikirlerini paylaşmak/ekleme yapmak isteyen saygıdeğer meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla.