Mesajı Okuyun
Old 28-10-2011, 12:47   #5
magistra175

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ulas HAVUTCA
Cevaplar için çok teşekkürler. Sonuç itibariyle husumet eski malike ve davayı da şu anda açabiliriz.

Yalnız olayda sebepsiz zenginleşme dolayısıyla 1 yıllık zamanaşımı olup olmadığı tartışmalı bence. Birçok yargıtay kararı buldum kira sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak davası olduğu yönünde. Fakat zamanaşımı kimi yargıtay kararlarında 5 yıl kimi yargıtay kararlarında 10 yıl denilmiş.

Hatta bir yargıtay kararında zamanaşımını tahliye tarihinden başlar diye bir tespitte bulunulmuş. Birinci sorum buradan kaynaklanıyordu aslında. Nitekim forumda aynı konuda sorulan başka bir soruya (ben sorumu yazdıktan sonra buldum) kiracı kira sözleşmesi devam ederken bu davayı açamaz diye bir yargıtay kararı vardı. Fakat yeni malik/eski malikin içinde olduğu bir olay değil.

iyi çalışmalar.
Değerli Meslekteşım,
Zamanaşımına ilişkin kuşkularınızın mesnedini talebinizin hangi borç doğuran hukuki ilişkiye dayanacağı noktası oluşturmaktadır. Şayet talep, sözleşmeye dayanacaksa farklı bir zamanaşımı, sebepsiz zenginleşemeye dayancaksa farklı bir zamanaşımı süresi öngörülmektedir. 10 yıllık zamanaşımı süresi bilindiği gibi sözleşmeden kaynaklanan genel zamanaşımı süresidir. 5 yıllık zamanaşımı süresi ise sebepsiz zenginleşmeye ilişkin söz konusu olan ikinci üst zamanaşımı süresidir. Sizin probleminiz bakımından talebin hangi borç doğuran hukuki ilişkiye dayanacağı dolayısıyla talebinizin hangi zamanaşımı süresine tabi olacağına gelince; Sözleşmeden doğan taleplerin varlığı aynı konuda sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesine engel olur. Sözleşmeden kaynalanan bir borcun ifası ile sebepsiz zenginleşmenin iadesi talebinin yarışması mümkün görünmemektedir. Sebepsiz zenginleşme ancak sözleşmenin geçersiz veya iptal edilmiş olduğu durumlarda ya da sözleşmenin geçmişe etkili dönme üzerine söz konusu olur. Bu durumlarda ise sözleşmeden doğan bir borçtan söz edilmez. Ancak, bazen bir sözleşme ilişkisi dolayısıyla kurulan temaslar sırasında sebepsiz zenginleşme ortaya çıkabilir. Bir borcun ifası sırasında bunun çerçevesini aşan kazandırmalar böyledir. Örnek olarak, alıcı A beşyüz bin lira olan bedel borcunu satıcı B'ye ödemek isterken yanlışlıkla altıyüz bin lira vermişse, fazla olarak, ödediği yüzbin liranın iadesini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyecektir. Keza sizin olayınız da olduğu gibi kiracının oturduğu eve değer kazandıracak ilaveler yapması da benzer bir durum ortaya çıkarır. Bu kazandırma sebepsiz zenginleşmeye konu olur. Zira, yapılan kazandırma kira sözleşmesinin dışındadır ve bunların sözleşmeden doğan bir hak veya borçla ilgisi yoktur. Sonuç olarak sizin talebiniz, sözleşmeden doğan taleplere ilişkin 10 yıllık genel zamanaşımına tabi değil, sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplere ilişkin 1 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olacaktır.