Mesajı Okuyun
Old 27-10-2011, 17:03   #3
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advocate80
Merabalar
Özetle davacı taraf müvekkilime önce anlaşmalı boşanmada davası açıyor ve TMK 166. maddesine dayanıyor, fakat biz cevabımızda müvekkilimizin boşanmak istemediğimizi yazıyoruz, buna karşılık davacı taraf yazdığı cevaba cevap dilekçesinde ise dava dilekçelerinden tamamen farklı bir dilekçe yazıyolar ve hiç bahsetmedikleri konulara deyiniyorlar ve TMK 161 ve 166. maddeleri dayanak gösteriyolar, acaba bu ıslah anlamınamı geliyor yoksa davayı genişletmek mi oluyor. Şimdiden Teşekkür Ederim.

Benim kanaatim şu yönde:

"Anlaşmalı boşanma" konusu ayrı bir sebep ve madde olarak değil de, genel boşanma sebebi olan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" konusunda düzenlenmiştir. Ancak, taraflar arasındaki boşanmaya dair anlaşmanın "geçimsizlik, terk vs..." nedenlerine bağlı olması önemli değildir; yani anlaşarak boşanmanın altında yatan temeli mutlaka özel olarak sayılan boşanma sebeplerinden herhangi birine dahil etmek gerekmez, ve bu çoğu zaman mümkün olmayabilir!.. Bu nedenle, tarafların aralarında anlaştıklarına ilişkin protokol dava dilekçesine eklenmiş olmasına karşın duruşma esnasında davalı anlaşarak boşanmaktan vazgeçtiğini beyan etmiş veya bunu davaya cevap ile ileri sürmüşse, duruşma ertelenir ve davacı boşanma sebepleri ile gerekçelerini (vakıaları) ve buna ilişkin delillerini bildiren dilekçesini dosyaya sunabilir. Yani, anlaşmalı boşanmanın şartları gerçekleşmediğinden, hakim, taraflardan davaya ilişkin vakıalar ve delillerini bildirmelerini isteyip (süre verip), delillerini bildirdikleri takdirde bunları toplayıp sonucuna göre karar vermelidir.

Bu durumda, davacının vakıaları (boşanma sebep ve gerekçelerini) bildiren bir dilekçe vermesinde usulen bir sakınca bulunmamakta; bunun illa ıslah yolu ile ileri sürülmesi de gerekmemektedir.

Eğer ki dava "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" boşanma sebebine ilişkin açılmış olup da duruşmada "terk" sebebine dayanılsa idi; bu, davanın genişletilmesi yasağına takılacaktı... Ancak böyle bir durumun varlığı halinde "ıslah ile dava konusu vakıaların değiştirilmesi" gerekecekti...