Mesajı Okuyun
Old 25-10-2011, 21:50   #2
tiryakim

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan tosbaa
Arkadaşlar Merhaba,

Müvekkile ait araca yanlış yakıt konulması sebebiyle araç arızalanıyor ve büyük hasar oluşuyor. Ayıplı hizmetten kaynaklı olarak zarar tazmini için yakıtın alındığı benzin istasyonuna karşı Tüketici Mahkemesinde dava açtım.

Müvekkil, aracı yıllarca şahsi amaçla kullanıyor ve dava konusu olay tarihinde de araç hususi. Ancak olaydan yaklaşık birkaç ay sonra aracı ticariye çeviriyor. Mahkeme, olay tarihinde hususi araç olduğunu bilmesine rağmen, şuanda ticari amaçla kullanılmasına takıldı. Ben de Trafik Tescilden aldığım ve aracın hangi tarihte ticariye çevrildiğini, öncesinde özel bir plakayla hususi araç olarak kayıtlı olduğunu ispatlayan tüm belgeleri sundum. Bu belgelere göre de, yakıtın alındığı ve arızanın oluştuğu tarihte araç hususi. Hatta o tarihte müvekkilin aracının (renginden, plakasından, vs.) şahsi kullanımda olduğunun istasyona ait kamera kayıtlarında da belli olduğunu söyledim. Ama Mahkeme görevsizlik kararını verdi.

Ben, dosyayı Ticaret Mahkemesine götürmek değil, yanlış olduğunu düşündüğüm görevsizlik kararına itiraz etmeyi düşünüyorum ama Yargıtay kararına ve birkaç meslektaş görüşüne ihtiyacım var Yardımcı olursanız sevinirim.
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi


ESAS: 2004/3996 KARAR:2004/11879 TARİH:14/09/2004

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, 16.4.2003 tarihinde davalıya ait
benzin istasyonundan

Özel aracına
benzin aldığını ,Bolu Dağı inişinde aracın motorundan sesler gelmesi üzerine aracın çekici ile Honda servisine götürüldüğünü ,yapılan inceleme sonucu kalitesiz yakıt nedeniyle motor gövdesinde hasar meydana geldiğinin belirlendiğini ileri sürerek çektirme ve tamir masrafı olarak ödediği 6.098.000.000 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.

K A R A R

Davalı davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş;hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalının (satıcı), davacıya (alıcı)
benzin sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa
tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev
le ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece ara kararı verilerek davaya Tüketici Mahkemesi olarak bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Davalı tarafça temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine , 14.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Birebir olayınızla ilgili düşündüğümn kararı ekledim...
Faydası olması dileğiyle...
İyi Çalışmalar...