Sayın konuk;

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki eşinizin nüfuzu ne denli etkili olursa olsun ancak ve ancak ortada olmayan veya henüz düzenlenmemiş işlemlere etki etmekle sınırlı kalacaktır.Bu anlamda elinizde mevcut olan hastane raporlarını değiştirme yetkisi hiç kimsenin tekelinde değildir.

Ancak eşiniz de savunma hakkını kullanarak süren soruşturma dosyasına yapacağı bir itirazla elbette bu rapora/lara itiraz edebilecektir.Rapora itiraz halinde Hakim ve/veya savcı kayda değer gördüğü itirazın haklılığı noktasında bir karar verebilmek için Adli Tıp ile yazışma yolunu tercih edebilir.Ancak kanaatimce bu pek bir işe yaramayacaktır eşiniz açısından.Zira vücudunuza gelen zarar basit sıyrık,ekimoz ve morluktan ibaretse olay tarihi ile Adli Tıbba gönderilme tarihi arasına zaman aralığı gireceğinden ( yaralar iyileşeceinden )etkisiz olacaktır.

Ancak vücudunuzda meydana gelen zarar çıkık,kırık,uzuv kaybı,derin yara,yanık gibi kısa sürede iyileşmesi mümkün olmayan durumlardan ibaret ise bu durum yine lehinize olacak ve Adli Tıpa gitmeniz halinde yeniden aynı şekilde rapor altına alınacaktır.Kaldı ki elinizde bu duruma ilişkin fotoğraflarda bulunmaktadır.

Rapora itiraz eşinizin savunma hakkı sınırları içerisinde değerlendirileceğinden itirazında haksız çıkan eşinize sırf bu nedenle açacağınız tazminat davasını kaybedeceğiniz kanaatindeyi.Tabi darp nedeniyle maddi manevi tazminat bundan müstesnadır.

Birinci dava sonucunda kurulan hükmün kesinleşme tarihi ile ikinci olay tarihi arasındaki zaman aralığı sorunuzun cevabında önemli bir noktadır.Bunu şu an için belirtmediğinizden cevaplayamıyorum.

Tüm bu ifadelerimle birlikte bir avukattan doğrudan destek almanız gerekmektedir.