Mesajı Okuyun
Old 19-10-2011, 19:19   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Alperen GÖRGÜN
Sevgili meslektaşlarım iyi günler,

Bir KİT'in vekili ve personeliyim. DSİ'den almış olduğumuz bir işin bir kısmı ihale ile bir alt yükleniciye verilmiş ve bu alt yüklenici de işi başka bir şirkete vererek onu ikinci alt yüklenici yapmıştır.

İkinci alt yüklenici şirketin birkaç çalışanı, bir avukat meslektaşımıza vekalet vermiş ve bu meslektaşımız muhatap olarak müvekkil kurumu ile diğer iki şirketi göstererek ihtarname yollamıştır.

Bu ihtarnamede, müvekkillerinin esas işverenleri olan ikinci alt yüklenici firmadan alacaklarını alamadıklarını, ayrıca primlerinin asgari ücretten yattığını, yapılan işin niteliğinin asgari ücrete yapılacak bir iş olmadığının, ayrıca 2 yıldır cumartesi-pazar dahil sabah 06:00-20:00 saatleri arasında aralıksız çalıştıklarını, fazla çalışma ve tatil günlerine ilişkin ücretlerin ödenmediğini, şimdilik, diğer hakları saklı kalmak kaydı ile bakiye alacakları olan 33.000-TL'yi müteselsilen bizden ve diğer iki firmadan istediğini, primlerine ilişkin sgk'ya bildirimde bulunularak düzeltme istediğini bildirmiştir.

Sormak istediğim husus, ikinci alt işverenle aramızda, alt işveren-asıl işveren ilişkisini kuracak herhangi bir yazılı sözleşme bulunmamasına rağmen (alt işveren yönetmeliği gereğince yazılı olması gerekir), İş Kanunu 2. ve 36. madde hükümleri gereğince herhangi bir sorumluluğumuz var mıdır? Yani bizim alt işverenimizin, ikinci alt işverenle olan sözleşmesi gereği doğan sorumluluğu, müteselsilen bizi de bağlar mı? Zira biz ikinci alt işverene hakediş ödemediğimizden, İş Kanunu 36 bağlamında hakedişten kesip işçiye alacağını ödeyemeyiz çünkü bizde hakedişi yok. Bizim alt işverenin hakedişinden kesmek de haksız olur gibi geliyor.

Sizin düşünceleriniz nedir? Hatta bu konuda Yargıtay kararı varsa ve paylaşırsanız büyük iyilik etmiş olursunuz.

İşçiler her üç şireketi de muhatap alarak doğru davranmışlar.

Bu olay bir dava konusu olduğunda, işveren sıfatı olmayan(lar) hakkında husummetten red kararı verilecek, diğer işveren(ler) hakkında da (şayet birden fazla olursa mütelesil) sorumluluğa hükmedilecektir.

Benim kişisel görüşüme göre, alt işverenin alt işvereninin olduğu bir işte muvazzaa illa ki vardır. Çünkü işin asıl işine bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için, o işin uzmanlık gerektirmesi, işi alanın da o işin uzmanı olması gerekmektedir. İşi alan alt işveren de o işi bir başkasına veriyorsa, o işin uzmanı değil demektir.

Saygılar,