Değerli Meslektaşlarım;
Müvekkillerim 3 kardeşler. Babaları 15 yıl önce ölmüş. Babaları öldüğünde 2. eşiyle evliymiş. Dolayısıyla bu 3 kardeşle beraber eşide mirasçısı olmuş. Müvekkillerimin dedesi 1952 yılında ölmüş. Ölmeden önce köyde tapulama yapılmış. 1 adet arsa üzerindeki ev ve ahır, dedenin ölümünden sonra ve tapulamadan sonra kardeşler arasında adi yazılı taksim sözleşmesiyle müvekkillerin babasına ve amcasına bırakılmış. Bu konuda köy senedi yapılmış, imzalar atılmış. Taksim sözleşmesi yazılmasına rağmen, evdeki hissenin bedel karşılığı müvekkillerin babasına satıldığı yazılmış. Aradan 20 yıl geçmiş, müvekkillerin babası ile kardeşleri bu evin müvekkillerin babasına devredilğine ilişkin hisse devir sözleşmeleri de imzalamışlar. Ancak tapuda bir türlü tescil yapılmamış..Yapılan ev, 1955 de yıkılmış. Bunun yerine müvekkillerin babası 1959 yılında yeni bir ev yapmış. Şimdi, kök muris dedenin mirasçısı olan tüm torunlar izalei şuyu davası açarak bu evinde satılmasını istiyorlar. Müvekkiller duruşmada iddialarını söyleyince mahkeme, tapu iptal davası açmaları için süre vermiş. Ben, hisse devir sözleşmelerine dayanarak tapu iptalini ve hisseleri oranında adlarına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde, evin müvekkillerin babası tarafından yapılması nedeniyle muhdesatın tespiti davası açmayı düşünüyorum. 4. Mirasçı üvey anne kayıp olduğu için onun adına dava açamıyoruz. Böyle bir davayı diğer 3 mirasçı adına açabilir miyiz? Süre sınırlaması olabilir mi? Katkılarınız için şimdiden teşekkürler...