Konu: görevsizlik
Mesajı Okuyun
Old 06-10-2011, 19:31   #3
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Aşağıda alıntıladığım kararda sulh hukuk mahkemesi tahliye talebini reddettiği halde kira alacağını kısmen kabul etmiş.

2001 yılında sulh hukuk/asliye hukuk miktar yönünden sınırı 400.000.000 TL idi (2000'den 2005'e kadar 400.000.000 TL). Talep 5.350.000.000 TL... Eğer kısmen kabul edilen kısım 400.000.000 TL'den az değilse (muhtemelen değildir); demek ki tahliye istemi olup da bunun reddine karar verilmesi halinde, bu nedenle kira alacağı kısmı için de görevsizlik kararı verilmemesi gerekir diye düşünüyorum.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/638
Karar: 2003/758
Karar Tarihi: 18.02.2003

KİRA SÖZLEŞMESİNİN FESHİ - ALACAĞIN TAHSİLİ TALEBİ - TAHLİYE DAVASI

ÖZET : Kiralananın cinsi arsa olup, iş makinaları parkı, yıkama-yağlama yeri olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiştir. Kira sözleşmesinin bu niteliği itibariyle kiralanan Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olup, 9.8.2000 tarihinden itibaren akit süresiz hale gelmiştir. Borçlar Kanununun 262.maddesi uyarınca altı aylık bir dönemin sonu için üç ay önce feshi ihbarda bulunmak ve altı ayın sonunda dava açmak icab eder.

(818 S. K. m. 262)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye-kira alacağı davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava feshi ihbar suretiyle tahliye ve kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece tahliye talebinin reddine, kira alacağının kısmen tahsiline karar verilmiş, hükmü davacı ve davalı vekilleri temyiz etmişlerdir.

Davacı vekili, davalının 9.8.1999 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi ile 388 ada 6 parsel numaralı 1626 m2 alanlı arsada kiracı olduğunu, 8.5.2002 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile akdin feshedileceğinin davalıya bildirildiğini, feshi ihbar nedeni ile kiralananın tahliyesini ve 9.8.2000 tarihinden itibaren davalının 9.1.2001 tarihine kadar aylık 250.000.000.-TL'den kira bedelini ödemesine rağmen, 9.1.2001 tarihinden itibaren eski kira bedeline dönerek aylık 150.000.000-TL'den ödeme yapmaya başladığını, 9.1.2001-9.8.2001 tarihleri arasında 7 aylık eksik ödenen 700.000.000.-TL'si ile 9.8.2001 tarihinden itibaren aylık kiranın 450.000.000.-TL olması sebebiyle 9.8.2001'den 9.1.2002 tarihine kadar aylık 300.000.000.-TL'den beş aylık kira farkı 1.500.000.000.-TL'sının ve 9.1.2002'den itibaren davalı hiç kira yatırmadığından yedi aylık kira bedeli 3.150.000.000.-TL'sının toplamı olan 5.350.000.000.-TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, kiralananın 6570 Sayılı Kanuna tabi olduğunu, Borçlar Kanunu uyarınca feshi ihbar suretiyle tahliye istenemeyeceğini, kurumun isteği üzerine 9.8.2000 tarihinden itibaren aylık kirayı 250.000.000.-TL'den ödemeye başladıklarını, ancak davacının 9.8.2001'den itibaren aylık kiranın 450.000.000.-TL olmasını istemesi üzerine 9.1.2001'den itibaren eski kira bedeli olan aylık 150.000.000.-TL'dan ödeme yapmaya başladıklarını davacının bu bedeli itirazsız aldığını, kira tespit davası açmadığını, davanın reddini savunmuştur.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre tarafların alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin tahliye davasına yönelik temyiz itirazına gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 9.8.1999 başlangıç tarihli bir yıl sürelidir. Kiralananın cinsi arsa olup, iş makinaları parkı, yıkama-yağlama yeri olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiştir.

Kira sözleşmesinin bu niteliğine ve kesinleşen ........ Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/....... esas, 2001/....... karar sayılı ilamı uyarınca kiralanan Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olup, 9.8.2000 tarihinden itibaren akit süresiz hale gelmiştir. Borçlar Kanununun 262.maddesi uyarınca altı aylık bir dönemin sonu için üç ay önce feshi ihbarda bulunmak ve altı ayın sonunda dava açmak icab eder. 8.5.2002 tarihinde davalıya tebliğ edilen feshi ihbar ihtarnamesi kira sözleşmesinin başlangıcına nazaran ikinci altı aylık dönemin ilk üç ayı içerisinde olduğundan 14.8.2002 tarihinde açılan dava süresinde olup, akdin feshi ve tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle alacağa yönelik kısmının ONANMASINA, 2.bentte yazılı nedenlerle akdin feshi ve tahliye talebinin reddine ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.2.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları