Mesajı Okuyun
Old 06-10-2011, 14:29   #2
şahika

 
Varsayılan

İlgili kararı ekliyorum. İyi çalışmalar dilerim.

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/10472
K. 2006/949
T. 14.2.2006
• EĞİTİM VE ÖĞRETİM GİDERİ ( Davacı İdarece Tek Yanlı Hazırlanmış Genel İşlem Şartı Niteliğindeki Taahhütnamede Konulan Cezai Şartın Fahiş Olması-Taraflar Tacir de Olmadığından Cezai Şart da Hakkaniyete Uygun Bir İndirim Yapılmasının Gerekmesi )
• CEZAİ ŞART ( Davacı İdarece Tek Yanlı Hazırlanmış Genel İşlem Şartı Niteliğindeki Taahhütnamede Konulan Cezai Şartın Fahiş Olması-Taraflar Tacir de Olmadığından Cezai Şart da Hakkaniyete Uygun Bir İndirim Yapılmasının Gerekmesi )
• GEÇMİŞ GÜNLER FAİZİ ( Borçlu Mütemerrit Olmadıkça Cezai Şartın Geçmiş Günler Faizinden Sorumlu Tutulamaması )
• TEMERRÜT ( Ödenmesi Gereken Borcun Davadan Önce Tebliği Durumunda Tebliğ Tarihinde Dava Açılmadan Önce Bildirilmemişse ve Doğrudan Alacak Davası Açılmışsa Dava Dilekçesinin Tebliği Tarihinde Temerrüde Düşülmüş Olması )
818/m.161
ÖZET : Borçlu mütemerrit olmadıkça cezai şartın geçmiş günler faizinden sorumlu tutulamaz. Davalılara ödenmesi gereken borç davadan önce tebliğ edilmişse tebliğ tarihinde; dava açılmadan önce bildirilmemişse ve doğrudan alacak davası açılmışsa dava dilekçesinin tebliği tarihinden mütemerrit duruma düşer. Belirtilen biçimde cezai şartı ödemekten kaçınan borçlu bunun için geçmiş günler faizini ancak temerrüde düştüğü günden başlayarak ödemek zorundadır. Bu sebeple mahkemece, dava açılmadan önce davalıların temerrüde düştükleri tarih saptanıp bu tarihten, dava açılmadan önce davalılar temerrüde düşürülmemişse dava dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren cezai şartın faizine hükmetmek gerekirken, cezai şartın faizini ilişik kesme tarihi olarak alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru değildir.

DAVA : Dava dilekçesinde eğitim ve öğretim gideri olarak 5.323.860.748 TL.nın sarf tarihinden itibaren işlemiş faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan B. G.'ye polis meslek yüksekokulunda 1.330.965.187 TL masraf yapıldığını, yüklenme senedinin 1/b maddesi uyarınca davalının yapılan bu masrafların 4 katını ödemek zorunda olduğunu belirterek; 5.323.860.748 TL.nın sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

1- Davacı idarece tek yanlı hazırlanmış genel işlem şartı niteliğindeki taahhütnamede konulmuş olan cezai şartın fahiş olduğu ortadadır. Tarafların tacir olmadıkları da göz önüne alındığında, cezai şartın Borçlar Yasasının 161/son maddesince ve hakkaniyete uygun biçimde indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,

Kabule göre de;

2- Borçlu mütemerrit olmadıkça cezai şartın geçmiş günler faizinden sorumlu tutulamaz. Davalılara ödenmesi gereken borç davadan önce tebliğ edilmişse tebliğ tarihinde; dava açılmadan önce bildirilmemişse ve doğrudan alacak davası açılmışsa dava dilekçesinin tebliği tarihinden mütemerrit duruma düşer. Belirtilen biçimde cezai şartı ödemekten kaçınan borçlu bunun için geçmiş günler faizini ancak temerrüde düştüğü günden başlayarak ödemek zorundadır.

Bu sebeple mahkemece, dava açılmadan önce davalıların temerrüde düştükleri tarih saptanıp bu tarihten, dava açılmadan önce davalılar temerrüde düşürülmemişse dava dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren cezai şartın faizine hükmetmek gerekirken, cezai şartın faizini ilişik kesme tarihi olarak alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 14.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(Kaynak: KAZANCI)