Mesajı Okuyun
Old 03-10-2011, 21:48   #12
mehves

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Bilinir ki yargı mekanizması içerisinde en sevilmeyen grup avukatlardır. Sevilmezler çünkü onlar yargı mekanizmasının "savaşçı" kesimidir.

Mesleğe başladığım ilk yıllarda kibar, sakin, halim selim bir kızcağızdım. Yıllar ilerledikçe tarzım da kişiliğim de değişmeye başladı. İlk icra dosyamı memura çıkartmak için iki gün uğraşmıştım. İlk gittiğim hacizde ağlayarak muhafaza yapmıştım. Bana kızım diye hitap eden, bacım diye hitap eden hakimler gördüm, beni kalemden kovan memurlar gördüm. Her seferinde mesleği yapmamayı düşündüğüm zamanlar oldu.

Bu meslek sihirli bir meslektir. Çok değil, bir kaç olay sonrasında "savaşmayı" öğrenirsiniz. Mesleğin özü budur çünkü. Kurallarla savaşırsınız, insanlarla savaşırsınız, bürokrasiyle, sistemle, bazan meslektaşlarınızla ve en çok da kendinizle savaşırsınız.

Ama her gün daha fazla bu meslek sizin bir parçanız olur. 80 yaşında adliye koridorlarında iş yapan avukatlar görürsünüz. Bu meslek kolay kolay bırakmaz sizi. Siz de zaten o meslek olmadan kendiniz olma yeteneğinizi kaybedersiniz. Bu meslek bir yaşam şeklidir.

Bu meslek size güçlü bir silah verir. Siz neye hakkınız olduğunu öğrenirsiniz, onu nasıl elde edeceğinizi de öğrenirsiniz. Denersiniz, yanılırsınız ama öğrenirsiniz.

Sizin işiniz hak aramaktır. Karşınıza duvarlar ören sistem olacaktır, insan olacaktır. Hatta bazan tüm dünyanın size duvar ördüğünü de, bir çıkmaza saplandığınızı da hissedebilirsiniz. Ama bu meslek size hepsiyle başa çıkmayı öğretecektir.

Bu meslek zor meslektir. Size dikensiz gül bahçesi vaad etmez. Ama çabalarsanız sınırsız bilgi, az rastlanan bir tecrübe, bolca heyecan, ciddi bir sabır, kararlılık ve güçlü bir kişilik vaad eder. Ondan sonra da zaten siz mesleğiniz olursunuzBir gün bakarsınız, hiç tanımadığınız biri, hiç alakasız bir ortamda "avukat mısınız" diye soruverir. Öyle bir meslektir.

Velhasıl güzel meslektir.