Mesajı Okuyun
Old 01-10-2011, 09:51   #7
by dinçer

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu bağlamda, alacaklının asıl ilişkiye yönelik bir delil sunmaması, tek başına borçlunun davasını ispatlamış sayılmasına ve bu bonodan borçlu olmadığına yol açmaz...

Sayın Arıcı ;

Davalı yanın haklılığını ispata yarar delili bulunmadığından asıl ilişkiyi kanıtlayacak /veya asıl ilişki noktasında davacı yan iddialarına cevap niteliğinde delil sunamayacak olması halini kullanabilirsiniz anlamında söylemiştim.Aksi halde bu durum, elbette davalının davayı kazanmasına ya da ispatına yeterli değildir.

Alıntı:
Sayın by dinçer; bu görüşlerinize katılmıyorum.

Mücerretlik ilkesi menfi tespit davalarında geçerlidir.

Mücerretlik ilkesi açılan menfi tespit davasında davalı yanın dayanacağı en önemli ve belki de tek ilkedir.Bu konuda farklı düşünmüyoruz.Ancak söylemlerim bu soruya özgü fikirlerimden ibarettir.Yoksa açılan davada davacı yanın elinde borcun ödendiğine,zamanaşımına uğradığına veya senedin tehditle imzalatıldığına yönelik kesinleşmiş mahkeme kararı vs. gibi güçlü deliller olsa idi ,işte bu halde davacının asıl ilişkiye dayanmak suretiyle iddia ettiği şeylere davalı yanın cevap verip vermemesinin bir önemi olmazdı diye düşünüyorum.