Mesajı Okuyun
Old 30-09-2011, 07:28   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan enderaslan
Değerli meslektaşlarım.Müvekkil uzun zamandır ıs yaptıgı fırmaya sattıgı mallara ılıskın kalan bakıyeyı alamadıgından dolayı takıp baslatıyor.ıtıraz edılıyor.Fırma uzun suralı musterısı sure ıstedıgı ıcın ıtırazın ıptalı yoluna gıtmıyor.Karsı tarafta 4 ay evvel aldıgı malların gızlı ayıbı olduguna ıstınaden mahkemeden tespıt yaptırıyor.Ancak tespıt son gonderılen malın teslımınden 4 ay sonra yapılmıs.muvekkıl cevap vermemıs,karsı tarafta menfı tespıt davası acmamıs.Sımdı bana gelen dosyada tespıte cevap vermeden ıtırazın ıptalıne gıtmek ıstıyorum.Muhtemelen bu husus ıtıraz konusu edılecek ama ben bu hususun ıtırazı durduramayacagını dusunerek,sızlerınde yorumlarınızı rıca edıyorum...

Gizli ayıp, zaten teslim sırasında anlaşılamadığı için teslimden sonraki tarihlerde tespit edilebilir. Bu itibarla teslim tarihinden 4 ay sonra tespit yaptırılması mümkündür. Önemli olan gizli ayıbın fark edilir edilmez ihbar (veya raporun tebliğ) edilip edilmediğidir. (BK.198/3) HUMK.372/son fıkraya göre mahkemeler raporu tebliğ ettirmek zorunda olduklarından karşı tarafın bu merasime uyduğunu ve ihbarı zamanında yaptığını varsayıyorum. Yargıtay ve doktrin, delil tespit raporunun tebliğ edilmesini, ayıp ihbarı olarak kabul etmektedir.

TTK.'da ihbar süreleri 25/3'de, tacirler için özel düzenlenmiş olmasına rağmen gizli ayıp için TTK'da düzenleme olmadığından, BK:198/3 aynen tacirler için de geçerlidir.

(Anlatımınıza göre) tespit raporu size tebliğ edilmiş, varsa itirazlarınızı tespit kararı veren mahkemeye yapmanızı öneririm. Her ne kadar gıyabınızda yapılan tespit, genel mahkemede açılan davada kesin delil niteliği taşımıyor olsa bile mahkemeler, bir başka mahkeme huzurunda gerçekleşen delil tespitine ve verilen rapora genellikle (çok önemli bir farklılık yoksa) takdiren itibar ediyorlar.