Mesajı Okuyun
Old 27-09-2011, 16:03   #4
üye32062

 
Varsayılan

Sn.Dİnçerin görüşüne katılıyorum, tahliye edilmesi yönündeki ihtar dahi aynı sonucu gerektirebilir diye düşünüyorum. kaldı ki icra marifetiyle tahliye için süre verilmiş.

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/11390
Karar: 2003/3230
Karar Tarihi: 20.03.2003


ÖZET : Davacının kiracı olarak oturduğu taşınmazın 6570 Sayılı yasa kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasanının 7/d maddesinde, taşınmazın Medeni Kanun hükümlerine göre mülkiyeti kazanan kişinin kendisi, eşi ve çocuklarının kullanması için satın alma tarihinden itibaren 1 ay içinde boşaltılması amacıyla ihtarnamede bulunacağını, kiracının da 6 ay içinde boşaltacağını düzenlemiştir. 6570 Sayılı Yasanın 15. maddesinde yukarıda açıklanan maddede belirtilen nedenle boşalttığı taşınmazın mücbir bir neden olmaksızın başka birine kiralayamayacağı öngörülmüştür. Somut olayda davalının taşınmazı kendi ihtiyacı için kullanmayıp, üçüncü kişiye kiraya verdiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yönü gözetmeden bu nitelikteki davalarda sorumluluk için icra yolunun varlığının öngörülmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

(6570 S. K. m. 7, 15)

Dava: Davacı Bayram Y. vekili Avukat Fatih Marangoz tarafından, davalı Asiye G. aleyhine 13.12.2001 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30.4.2002 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: Dava, davacının kiracı olarak oturduğu daireyi satınalan davalının çektiği ihtarname ile beyanda bulunarak ihtiyaç nedeni ile tahliye ettirdikten sonra, daireyi başka birine kiraya vermesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacının 6570 Sayılı Yasasının 15. maddesine göre tazminat isteyebilmesi için tahliyenin icra marifetiyle yapılması gerektiğinden dava reddedilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının satınaldığı yerden 6570 Sayılı yasa hükmünde öngörüldüğü üzere kendisine gönderilen tahliye ihtarı üzerine yeri boşalttığını, ne var ki davalının bu yeri kullanmayıp 3. kişiye kiraya verdiğini bu yüzden uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir.


Davacının kiracı olarak oturduğu taşınmazın 6570 Sayılı yasa kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasanının 7/d maddesinde, taşınmazın Medeni Kanun hükümlerine göre mülkiyeti kazanan kişinin kendisi, eşi ve çocuklarının kullanması için satın alma tarihinden itibaren 1 ay içinde boşaltılması amacıyla ihtarnamede bulunacağını, kiracının da 6 ay içinde boşaltacağını düzenlemiştir. Somut olayda davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede davacının kiracı olarak bulunduğu yerin kendisi tarafından kullanılacağı, bu nedenle boş olarak teslim edilmesini istediği görülmektedir. Davalının bu ihtarı, yukarıda açıklanan yasa hükmüne dayanmaktadır. Bu nedenle davacının bu ihtarnameye değer vermesi ve gereğini yerine getirmesinde hukuka uygunluk bulunmaktadır. Bunun için ayrıca bir dava açılması gerekmez. Aksi halde, yasa hükmüne uymayı gerekli gören kişinin, uymayıp dava yolunu seçenlere karşın korunması gerektiği düşünülebilir. Kaldı ki 6570 Sayılı Yasanın 15. maddesinde yukarıda açıklanan maddede belirtilen nedenle boşalttığı taşınmazın mücbir bir neden olmaksızın başka birine kiralayamayacağı öngörülmüştür. Somut olayda davalının taşınmazı kendi ihtiyacı için kullanmayıp, üçüncü kişiye kiraya verdiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yönü gözetmeden bu nitelikteki davalarda sorumluluk için icra yolunun varlığının öngörülmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20.3.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.