Mesajı Okuyun
Old 12-09-2011, 14:10   #5
Av. Hamza

 
Varsayılan

Bu konuda Av. Çelik Ahmet Çelik beyin yazısını sunuyorum.



TRAFİK KAZALARI VE TEDAVİ GİDERLERİ HAKKINDA

Genel TRAFİK YASASINDA TEDAVİ GİDERLERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİK HAKKINDA
1- Gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar Sigorta Şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın sorumlulukları devam edecektir.
6111 sayılı Yasa’nın 59.maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun tedavi giderlerinin sigortalar tarafından ödenmesine ilişkin 98.maddesinin değiştirilmesi ile ilgili bu sayfada yayınlanan yazımızda önemli bir hata yapılmış ve 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 1.maddesi 1.fıkrasının 2’nci cümlesi gözden kaçırılmıştır.
Geçici 1.maddenin 1’inci cümlesinde her ne kadar “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” denilmiş ise de,
2’nci cümlesinde: Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın ÜÇ YIL SÜREYLE ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer” denilmiş bulunmasına göre,
Üç yıl süreyle bu aktarım tamamlanıncaya kadar Sigorta Şirketlerinin ve Güvence Hesabının sorumlulukları ve tedavi giderlerini ödeme yükümlülükleri devam edecektir.
Geçici 1.maddenin 3’üncü cümlesinde: “Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir” denilmiş olup, Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılacak olan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yayınlanıncaya kadar bu konudaki belirsizliklerin devam edeceği anlaşılmaktadır.
Bu konuda, elimize geçen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Hukuk Müşavirliği’nin 20.06.2011 gün 18802 sayılı yazısında : “Yasal düzenlemeler yapılıncaya ve Yasa’nın Geçici 1.maddesindeki koşullar oluşuncaya kadar Sigorta Şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın yükümlülüklerinin devam edeceği” açıklanmıştır.
Yukardaki düzeltme dışında, önceki yazımızdaki görüş ve eleştiriler geçerliğini korumaktadır. Buna göre:
2- Yasa değişikliğiyle tedavi giderlerinin kapsamı daraltılmış ve sorumlular arasında eşit olmayan bir durum yaratılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi, 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesiyle bütünüyle değiştirilmiş olup, “trafik kazalarında yaralanan kişilerin ilk yardım, muayene, kontrol ve bu yaralanmadan ötürü ayakta, klinikte, hastane ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği tüm iyileştirme giderlerinin” aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasını yapan sigorta şirketinden “doğrudan” istenebilmesi olanağı ortadan kaldırılmıştır.
Yasa’daki bu değişikle, hem sorumlular arasındaki “eşitlik” bozulmuş ve hem de tedavi giderlerinin “kapsamı” yasaya ve yerleşik içtihada aykırı olarak “daraltılmış”tır. Yeni Yasa hükmüne göre:
a) Bundan böyle, trafik kazasında bedensel zarara uğrayan kişiler, tedavinin gerektirdiği her türlü harcamalarını, artık kaza yapan aracın Trafik Sigortasını yapan sigorta şirketinden isteyemeyecekler ve açtıkları davalarda sigorta şirketleri tedavi giderleri ödemekle yükümlü tutulamayacaklardır. Yasa’nın değişen bu maddesi ile sigorta şirketlerinin yerini (çok daha kısıtlı bir ödeme yükümlülüğü ile) Sosyal Güvenlik Kurumu almıştır.
b) Öte yandan,sigorta şirketlerinin sorumluluğu yönünden tedavi giderlerinin “kapsamı” son derece daraltılmış; sigorta şirketleri adına ve onların yerine Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeme yükümlülüğü yalnızca “hastane masrafları” ile sınırlandırılmıştır.
c) Oysa, Yargıtay’ın elli yılı aşan yerleşik kararlarına göre, tedavi giderleri “çok kapsamlı” olup, yalnızca “hastane ve hekim masrafları” ile sınırlı değildir. Yaralanan kişinin bütünüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar geçecek sürede yaptığı ve ilerde yapacağı doğrudan veya dolaylı tüm masraflar tedavi giderleri kapsamında olup, zarar sorumluları bunların tümünü ödemek zorundadırlar. Hastane, hekim, ameliyat, ilâç gibi doğrudan tedavi giderlerinin yanı sıra, tedavi için yol, beslenme, barınma giderleri, evde özel bakım, fizik tedavi, rehabilitasyon, ortopedik aygıtlar, kol ve bacak protezleri için ödenecek paralar, ilerde yapılması gereken ameliyatlar, yaşam boyunca alınması zorunlu ilâçlar vb. iyileşme için gerekli olan tüm araç, gereç ve gereksinimler tedavi giderleri kapsamındadır.
d) Bugüne kadarki uygulamada ve Yargıtay’ın yerleşik kararları doğrultusunda yukarda sayılan doğrudan veya dolaylı tüm tedavi ve iyileştirme giderleri, sorumlular arasında ayrım yapılmadan, işletenden, sürücüden, sigortacıdan istenebilmekte idi. Şu farkla ki, sigortacının sorumluluğu güvence tutarıyla (limitle) sınırlıydı. Yasa değişikliğiyle, tedavi giderleri yönünden sigortacının ödeme yükümlülüğü (araya Sosyal Güvenlik Kurumu sokularak) daraltılmış ve “hastane masrafları” ile sınırlandırılmıştır. Böylece sorumlular arasında eşit olmayan bir durum yaratılmış; bir anlamda, sigorta şirketleri korunup kollanmıştır.
3- Yasa değişikliği, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır.
İşleten, sürücü, girişimci gibi trafik kazası sorumluları her türlü tedavi ve iyileştirme giderlerinden sorumlu tutulabilirken, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun yalnızca “resmi ve özel hastaneler ile sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri” ile sınırlandırılması, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır.
4- Değiştirilen yeni 98.madde, aynı yasanın 91.maddesine aykırıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesine göre “İşletenler, bu Kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasındaki sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadırlar.”
İşletenler, 91.madde hükmü gereği, primlerini ödeyerek Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası yaptırdıktan sonra, sigortacı, işletenlerin üçüncü kişilere karşı sorumluluklarını güvence tutarı kadar (limite kadar) üstlenmiş olur.
Sigortacı, Yasa’nın 91.maddesine göre, işletenin sorumluluğunu üstlenmekle, onun ödemek zorunda olduğu tazminatın türü, niteliği ve kapsamı ne ise, onu limite kadar ödemek zorundadır. Daha açık bir deyişle, sigortacının üçüncü kişilere ödeyeceği tedavi giderlerinin türü, nitelikleri ve kapsamı, işletenin ödemesi gerekenden farklı olmamalı; öte yandan işletenin ödediği primlerin karşılığı olarak limite kadar onun sorumluluğunu üstlenen sigortacının yerine başka biri (Sosyal Güvenlik Kurumu) konulmamalıdır.
Şunu da ekleyelim ki, yukarda açıkladığımız ve Yargıtay’ın yerleşik kararlarıyla kapsamı belirlenmiş tedavi giderleri için işletenin sorumluluğu daha fazla iken, araya Sosyal Güvenlik Kurumu sokularak tedavi ödemelerinin son derece daraltılması ve kısıtlanmasıyla da, Yasa’nın 91.maddesine göre ödenen primler karşılığı işletenin sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketlerinin daha az tazminat ödemeleri sonucunu doğuran haksız bir durum yaratılmış bulunmaktadır.
Sonuç olarak, 2918 sayılı Yasa’nın 91.maddesinin yukarda açıklanan anlam ve amacına göre, 6111 sayılı Yasa’nın 59.maddesiyle değiştirilen 98.maddede sigortacının yerini Sosyal Güvenlik Kurumu’nun alması, aynı yasanın 91 ve 98 maddeleri arasında uyumsuzluk yaratmış; iki madde birbirine aykırı düşmüştür.
5- Sigorta Şirketlerinin yükümlülüğünü üstlenen Sosyal Güvenlik Kurumu neyi, nereye kadar ödeyecektir.
6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesiyle değişen ve öncekinden çok farklı bir biçime dönüşen 2918 sayılı Yasa’nın (yeni) 98.maddesinin 1.fıkrasına göre, trafik kazasında yaralanan kişilere “resmi ve özel hastanelerde ve sağlık kurumlarında” yapılan tedavilerin masrafları Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecektir.
Yasadaki yeni hükme göre, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) neyi, neleri ödeyecek ve zaman bakımından nereye kadar ödeyecektir. Yukarda açıkladığımız tedavinin ve iyileşmenin gerektirdiği “çok kapsamlı” tedavi giderlerinin tamamını ödeyecek midir ?
Şu sorulara yanıt verilmelidir:
a) SGK., hastane masrafları dışında, tedavinin gerektirdiği ve kişinin eski sağlığına kavuşması için (hastane sonrası) yaptığı ve yapacağı her türlü giderleri de ödeyecek midir?
b) Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre henüz yapılmamış olup, ilerde yapılacak olan ameliyat ve tedavi giderleri, yaşam boyu bakım ve ilaç giderleri, belirli dönemlerde değiştirilecek olan kol ve bacak protezleri “gerçekleşmiş zarar” niteliğinde olup, bunların uzmanlarca hesaplanması ve mahkemece hüküm altına alınması gerekmektedir. SGK, sigorta şirketlerinin nam ve hesabına bunları da ödeyecek midir ?
c) Gene Yargıtay kararlarına göre kaza geçiren kişinin ve yakınlarının yol, beslenme ve barınma giderleri tedavi giderleri kapsamındadır. Örneğin, yaralanan kişi başka bir şehirde veya başka bir ülkede tedavi görecek ise, seyahat, otel, yeme içme vb. masrafları da tedavi ve iyileşme giderleri olarak istenebilmektedir. SGK. bunları da üstlenecek midir ?
d) Bedensel zarara uğrayan kişinin sakatlık derecesi çok yüksek ve yaşam boyu başkasının bakımına muhtaç ise, “bakıcı giderleri” de tedavi giderleri kapsamında olmak gerekir. Her ne kadar bu konu tartışmalı ise de, “bakıcı” giderleri”nin “beden gücü kaybına” ilişkin tazminatla bir ve aynı tutulması gerçekçi değildir. Bakıcılık, ister kısa süreli olsun, ister yaşam boyu yapılsın, sonuçta “tedavi”nin bir parçasıdır. SGK.,sigorta limitini aşmamak üzere bunu da ödeyecek midir ?
e) Diyelim ki kişi ayakta tedavi görüp evine yollandı; ama tedavisi evde sürecek. Yaptığı masraflar ödenecek midir ?
Aklımıza gelen sorular bunlar, dahası da olabilir. Eğer bunlara yanıt verilemiyorsa, değişen Yasa hükmü bir kez daha gözden geçirilmeli; eşitlik ilkesine aykırı olan yönü Anayasa Mahkemesi’nin gündemine girmeden değiştirilmeli; mümkünse (bizce son derece doğru olan) eski biçimini almalıdır.
6- Eski ve yeni hükümler arasındaki farklar
a) Madde başlıkları farkı ele vermektedir. 98.maddenin eski başlığı “Tedavi giderlerinin ödenmesi” idi. Yeni başlık “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi”dir. Bu başlıklar, eskisine oranla yeni maddede tedavi giderlerinin “kapsamı”nın yasaya ve yerleşik içtihada aykırı olarak “daraltılmış” ve “sınırlanmış” olduğunu hemen ilk bakışta fark ettirmektedir.
b) Maddenin eski şeklinde tedavi giderleri ”ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta, klinikte, hastane ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderler” olarak çok geniş tutulmuş ve “çok kapsamlı” iken,
Yeni maddede “resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri” ile sınırlandırılmıştır.